Yaklaşık 4 yıl evvel Ümraniye’deki bir binanın yedinci katından düşmesi sonucu yüzde 96 oranında felçli kalan 24 yaşındaki Songül Bora’nın, dini nikahlı olarak birliktelik yaşadığı Müjdat Ç. ve İsrafil K. hakkında açtığı davanın birinci duruşması 5 Temmuz Cuma günü Kartal Anadolu Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Müjdat. Ç’nin hayatında diğer bir bayan olduğunu öğrenmesi üzerine yaşanan tartışma sonucu Songül Bora’nın yedinci kattan aşağı düşmesi ve günlerce komada kaldıktan sonra kendine gelmesiyle sonuçlanan olayda ismi geçen iki zanlı, tasarlayarak öldürmeye teşebbüsten yargılanacak.
Hukuk uğraşı veren Songül Bora ise birinci kere ekran karşısına çıkarak İHA’ya konuştu. Şu anda hayatına tekerlekli sandalyeyle devam eden genç bayan, olayın yaşandığı günü anlattı. Bora, “22 Aralık 2015 günü tesadüfen Müjdat Deniz Çevik’in otomobilini gördüm. Hem erkek arkadaşımdı, hem de dini nikahlı birlikteliğimiz vardı. 22 Aralık gecesi diğer bir bayanla daha birlikte olduğunu ve bu bayanın öteki birinden 13 yaşında bir oğlu olduğunu öğrendim. Müjdat’tan da 7 aylık gebeydi karşıma çıktığında. Ben onun karşısına çıktım. Kandırdı. Her şey o gece başladı. Soluğu onun iş arkadaşlarının yanında aldım. Çok berbattım, ruhsal olarak bitmiştim. Kandırıldım, aldatıldım, her şeyi öğrendim ve çok berbattım. Onun iş arkadaşlarının yanına gittiğimde biraz toparlandım. Müjdat Ç. ve İsrafil K. geldi oraya. Oradan daima birlikte çıktık. Biraz dolaştık, kendini söz etmeye çalıştı. O da birebir biçimde çok makus durumdaydı. Ondan sonra atıldığım, itildiğim yere gittik. Orası onun yurt dışındaki bir tanıdığının meskeni. Lakin biz kalacağımız vakit o konutta birlikte oluyorduk ve o konutta kalıyorduk, o meskende vakit geçiriyorduk. O gece bitmedi, sabahına zati saat 9, 10 üzere tam hatırlamıyorum, tekrardan Müjdat Ç. ve İsrafil K.geldiğinde kendi üstüme kapıyı kilitlemiştim. Onlar güvenliğe kapının kilidini kestirip içeriye giriyorlar. Ondan sonra bir arbede çıktı ve kendimi yerde buldum. Uyandığımda ağır bakımdaydım. 7 kat aşağıya düştüm. İsrafil K.beni attı, itti. O anı hatırlıyorum. Davam 2 ay evvel açıldı. Her şey çok yavaş ilerledi. Ben inanıyorum onların ceza alacağına. Yedinci ayın 5’inde birinci davamız görülecek” diye konuştu.
Sağlık durumu hakkında bilgi veren Songül Bora, “Çevremdeki herkes hala yaşadığıma inanamıyor. Uygun ki de yaşıyorum. Bir tek beni kandırmadı, hislerimle da oynamadı. Her şeyi yapan da, hiçbir şey olmamış üzere hayatına devam eden de kendisi. 3 buçuk yıldır ben kendimle bir hayat çabası veriyorum, ben üzülüyorum. Bundan sonra onların üzülmesini istiyorum. Tekerlekli sandalye kullanıyorum. Hekimlerim hala bu dereceye geldiğime bile inanmıyor. Her gördüklerinde beni, şaşkınlık yaşıyorlar. Onlara kalsa, birinci dedikleri boynumdan aşağısını kullanamayacaktım, felç kalacaktım. Lakin şu anda yalnızca bacaklarım. İşlevsel olarak yürüyemiyorum. Hayatımı kolaylaştıracak her türlü elimden gelen bütün fizik tedaviye hala devam ediyorum” dedi.
AVUKAT CESİM PARLAK: “TÜRKİYE’DE BAYAN CİNAYETLERİNİN BİRÇOĞUNUN TEMELİNDE İNTİHAR SÜSÜ VAR”
Gelinen hukuksal süreçle ilgili bilgi veren Songül Bora’nın avukatı Cesim Parlak ise, “Uzun bir gayret sonucu, 4 yıl uğraş ettik, en nihayetinde Ağır Ceza Mahkemesi’nin önünde artık adam öldürmeye teşebbüsten iki sanık var. Bunlar 2015 yılında Songül Bora’yı kendini camdan atmış, yani intihar etmiş süsü vererek bir adam öldürmeye teşebbüs evrakını kapatmaya çalıştılar. Kayıtlara da o denli geçmişti zira Songül Bora yaklaşık olarak yüzde 90 felçli durumda. Olaydan sonra gerçek dürüst beyanı alınamamış, üzerinde durulmamış, takip edilmemiş, soruşturma da yalnızca sanıkların yani Songül Bora’yı camdan atanların tabirleri üzerine yürüdüğü için kayıtlara intihara teşebbüs olarak geçtiğinden ötürü evvel kapatılmaya çalışılmış” diye konuştu. Husus kendilerine intikal edince farklı bir bakış açısıyla ele alınması gerektiği üzerinde durduklarını kaydeden Avukat Cesim Parlak, “Daha sonra bahis bize intikal edince biz Türkiye’de bayan cinayetlerinin birçoğunun temelinde intihar süsü verilerek yapıldığını bildiğimiz için sorunun bu boyutuyla araştırılması, soruşturulması gerektiği üzerinde durduk. En nihayetinde savcılık da bir karara vardı. Songül Bora o gün camdan atılmış. Motamot Ankara’daki Şule Çet davası üzere. Kayseri’deki bir diğer dava üzere. İzmir’deki rastgele bir bayanın intihar süsü verilen öldürülme olayı üzere bir olay bu da. Duruşmamızın birinci celsesi de Cuma günü” dedi.