Arslantürk, yazılı açıklamasında, en değerli ziraî ihraç eseri fındıkta kısır çekişmelerin yerine üretimden tüketime kadar planlanmış, istikrarlı siyasetler izlenmesi gerektiğini belirtti.
İstikrarlı siyasetlerin üreticileri olduğu kadar son gaye olan tüketicileri de içerecek formda geniş kapsamda oluşturulması gerektiğini aktaran Arslantürk, “Fındık siyasetlerimizin yeterli ve istikrarlı olduğunu söylemek mümkün değildir. Daha üretim basamağında esere değil de yere verilen dayanak, bu işe berbat başlamamız demektir. Makus başlayan bir işin de âlâ gitmesi çok zordur. Randıman ve kaliteyi artırmak için alan değil, eser bazlı destekleme sistemine geçmemiz gerekir.” sözünü kullandı.
Arslantürk, Türkiye’nin kısa, orta ve uzun vadeli, 10, 20, 30 yıllık fındık siyasetleri olması gerektiğini kaydederek, şöyle devam etti:
“Sahip olduğu yaklaşık 720 bin hektarlık bahçe ile dünyanın en büyük fındık üreticisi olan Türkiye’de, 500 bin civarında üretim yapan lakin büyük kısmı üretici olmayan bir yapı bulunmaktadır. Üretim yapan başına düşen ölçü yıllık bin 400 kilogram civarındadır. Bu kadar fındık yapana üretici diyemeyiz. Bunlar lakin amatörce fındıkla uğraşanlardır. Onun içindir ki 15-20 yıl evvel yıllık 550-600 bin ton fındık üretirken, bugün de çabucak hemen birebir miktarlardayız.”
Mevcut fındık bahçelerinde üretimi artırmanın çok kolay olduğunu tabir eden Arslantürk, 15 yıl evvel bu alanda başlattıkları ve son 5 yılda yaşlı bahçelerin sökülüp yenilerinin farklı dikim sistemleriyle oluşturulması çalışmalarının bölümün tüm kesitleri tarafından örnek alındığını belirtti.
Arslantürk, üretimde randıman ile kaliteyi ön plana çıkaran bir anlayışın bölüme kesinlikle hakim kılınması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Düşünün ki yılda 40 ton fındık yapan bir üretici profili oluşturduk. Öncelikle geçimini bundan gerçek manada temin edeceği için üreticinin isteği ve isteği değişecektir. Üretim maliyetleri düşecek, randıman artacak, Türk fındığı daha kaliteli hale gelecektir. Üretim tabanında uygulanacak bu siyasetler ticarette bilhassa ihracata istikrar getirip makul bir süreçte Türkiye’nin bu eserden çıkarını artıracaktır. Üretim maliyetini düşürüp randıman ve kaliteyi artırırsak 4-5 milyar dolarlık ihracat gayesine kolay kolay ulaşırız. Bunun için fındık siyasetlerinin temelinde hem üretici hem de tüketicinin ortak memnuniyeti amaç alınmalıdır.”