Toplantının açılışında konuşan Divan Heyeti Lideri Eşref Hamamcıoğlu, Galatasaray Kulübünün idari ibrasızlıkla ilgili mahkemede olduğunu hatırlattı.
Ayrıştırıcı ve ötekileştirici telaffuzların sonlanması gerektiğini dile getiren Hamamcıoğlu, şu sözleri kullandı:
“Son mali genel konsey sonrası bu durumdan görev çıkaranların ötekileştirici nefret telaffuzlarını bırakması gerek. Bu bizi çok yaralıyor ve için için kulübümüzü kemirmektedir. Buna son vermenin tek yolu tüm paydaşların aynı yanlışsız etrafında birleşmesi. Bizi birleştiren en değerli öge, sarı-kırmızı renklere olan sevdamızdır. Son 3-4 senede ivme kazanan ayrıştırıcı, ötekileştirici telaffuzun bir an evvel bitmesi, görev çıkaranların bundan beslenmesine mahzur olmamız lazım. Hiç kimse sanal düşmanlar ve mağduriyet yaratarak rövanşist davranmamalı. Bu bizi çok yaralıyor. Emin olun diğer kulüplere materyal verir hale geldik. Galatasaray’ın kültürel ve tarihsel birikiminin tartısını taşıyabilmemiz gerekiyor. Bunları taşıyabilmek, kıymetlerimize sahip çıkabilmek, kupalardan ve şampiyonluklardan kıymetlidir.”
Eşref Hamamcıoğlu, kulüp tüzüğünde tadilat yapılması gerektiğini vurgulayarak, mali genel şuraların iki gün yapılması, Galatasaray Kulübü Derneği mali yılı ile bağlık iştiraklerinin mali yılının senkronize edilmesi, denetim şurasının bağımsız olması, oylama idaresinin değiştirilerek elektronik oylamaya geçilmesi tekliflerinde bulundu.
Yusuf Günay: “Galatasaray rakiplerin çok önüne geçti”
Sarı-kırmızılı kulübün lider yardımcısı Yusuf Günay, Galatasaray’ın idari, mali ve sportif açıdan rakiplerinin çok önüne geçtiğini söyledi.
Eşref Hamamcıoğlu’ndan sonra kelam alan Günay, Hamamcıoğlu’na yaptığı birleştirici konuşmadan ötürü teşekkür ederek, “Konuşma içinde idare için suçlama olduğunu söylemem gerekir.” dedi. Bunun üzerine Hamamcıoğlu, “Suçlama değil, tenkit ve tespit.” diye düzeltti. Günay ise “Eleştiri yahut ön yargı ile olumsuz bakış diyelim.” diye karşılık verdi.
Göreve geldikten sonra kulübün problemlerine tahlil üretmeye çalıştıklarını aktaran Günay, “Yönetim olarak birinci günden bu tarafa Galatasaray’ın yapısal problemlerini çözmek için büyük uğraş veriyoruz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Galatasaray’ın bütün sıkıntıları teker teker idare heyetimiz tarafından daha evvel hiç olmadığı üzere masaya yatırılıyor. Galatasaray, hem idari hem mali hem de sportif açıdan rakiplerimizden çok daha öne geçmiş durumda.” diye konuştu.
Galatasaray’ın idari, mali ve sportif olarak tıkandığı anda bir erken seçim yapıldığını anlatan Yusuf Günay, “Sayın Mustafa Cengiz ve takımı, bu seçimi aldıktan sonra önündeki UEFA’dan men edilme ve sermaye artırımı meselelerini çözerek Galatasaray’ın geçen dönem sportif muvaffakiyetinin en temel aslını sağladı. Ondan sonra da Galatasaray, hem 18. Türkiye Kupası şampiyonluğuna hem de 22.?Süper Lig şampiyonluğuna ulaştı. Bunu mali olarak artıya geçerek yaptı. Bu, takdir edilecek bir muvaffakiyettir. Bu bahiste sizlerin takdir etmesini istiyoruz.” tabirlerini kullandı.
Tüzük tadiliyle ilgili çalıştıklarını anlatan Günay, “Divan kurullarının yaptığı çalışmalar için teşekkür ediyoruz. Bunlardan istifade ediyoruz. Tüzük değişikliği ile ilgili 1 haftadır çalışıyorum. Buna ihtiyacımız var. Tüzük değişikliği daveti yapacağız. Liderimiz Mustafa Cengiz ağır bir çalışma temposu içinde. Hem mali yapılandırma görüşmeleri hem de transfer çalışmaları devam ediyor.” formunda görüş belirtti.
İdari ibrasızlık davası
Yusuf Günay, Mustafa Cengiz başkanlığındaki idare konseyinin idari açıdan ibra edilmemesiyle ilgili alınan önlem kararına yapılan itirazla ilgili açılan davayı kıymetlendirdi.
Galatasaray için kritik anlarda davalar açıldığını belirten Günay, şunları kaydetti:
“Yönetim olarak Galatasaray topluluğunu ayrıştırmak bir tarafa, hep birlikte olmak en temel gayemiz. 23 Mart’taki genel şurada idari ibrasızlık oldu. Bunu hiçbir formda sorun etmedik, ayrıştırma aracı olarak görmedik. Demokratik hakkımı kullanıp dava açtım. Yargıtay, idari ibrasızlığın olmadığını, bu türlü bir kararının hukuka muhalif olduğunu söylüyor. Galatasaray Kulübü Genel Konseyinin hukuka muhalif bir karar almasını engellemek için müracaat yaptık. Bizim hiçbir sorunumuz yok. Bunu yapmamıza karşın önlem kararlarının kaldırılması ya da ek önlemler getirilmesi için arkadaşlarımız mahkemelere gitti. Galatasaray için çok kritik anlarda oldu. ‘Galatasaray için şampiyonluk değil, teamüller değerli.’ dendi. Ben 22. şampiyonlukla gurur duyuyorum. Elbette ki herkesin dava açma hakkı var ancak ‘Galatasaray Kulübü İdare Konseyi yetkilerini kullanmasın’ diye mahkemeye gitmek hangi akla hizmettir. Yarın bir duruşma var. Hukuk ne diyorsa hepimiz için bağlayıcıdır, hepimizin başının üstünde yeri vardır. Bizi eleştirsinler, bize yol göstersinler başımızın üstünde yeri var. Daima birlikte inşallah kaç şampiyonluklara.”
Kulüp projeleri
Sarı-kırmızılı kulübün lider yardımcısı, kulübün yürüttüğü projelerle ilgili bilgilendirme yaptı.
Mecidiyeköy’deki inşaatta “teknokent” yapılması için başvuru yaptıklarını lisana getiren Günay, üniversitelerle görüştüklerini söyledi.
Florya, Riva ve Kemerburgaz bahisleriyle ilgili kendilerinden önceki idarenin mukavele imzaladığını hatırlatan Günay, şöyle devam etti:
“Galatasaray, Riva ve Florya’yı verip, gelir paylaşımına dair bir muahede. Bu mukaveleler makul bir öngörüye dayanıyor. Şu ana kadar sözleşmenin dayandığı öngörüler gerçekleşmiş değil. Bu bizim idaremizin neden olduğu bir sorun değil. Buna karşın iki mukavelenin gereğini yerine getirmek adına elimizden geleni yapıyoruz. Kemerburgaz, 101 dönümlük arazi. Tahsis edildiği günden itibaren her hafta ilgili mercileri takip ediyoruz. İşgalcinin çıkmasının bildirim edileceği tarih yeni geldi. Bunun için bir kanun çıktı. Kanunun çıkmasını bekledik. Bizim elimizde, irademizde olmayan şeyler… Florya ve Riva konusunda kontratlarda öngörülen aslın gerçekleşmeyeceği de aşağı üst net. Yönetim olarak Galatasaray için en hakikat yolu tespit edip gereğini yapacağız.”
Mecidiyeköy’deki inşaatla ilgili otel başvurusu olduğunu da bildiren Günay, “Galatasaray’a gelir sağlayacak teklif yok. Reklam alma durumunu da araştırıyoruz. Şayet makul bir teklif gelirse kıymetlendiririz.” değerlendirmesinde bulundu.
Yusuf Günay, Ali Sami Yen Spor Kompleksi’nde yapılması planlanan 15 bin kişi kapasiteli spor salonuyla ilgili sorun bulunduğunu belirterek, “Çok hedefli spor salonu son yılında. Büyük bir mali kaynak gerektiren yatırım. Türkiye’nin ekonomik kaideleri ortada. Sponsorların zahmetle bulunduğu ya da bulunamadığı ortada. Çok hedefli spor salonu için çok ümit gözükmüyor.” açıklamasını yaptı.
Galatasaray Adası ile ilgili 5 davanın sürdüğünü vurgulayan Günay, “Elbette ki çok uzun müddettir gelen bir türel sorun. Sonuca çok yaklaştık. İnşallah kısa müddette hukuksal yoldan sonuç alacağız. Ada, tekrar Galatasaraylıların kullandığı bir mülk haline gelecek. Adada mevcut işletmecinin rastgele bir faaliyet içinde olmaması için teyakkuz halindeyiz.” diye konuştu.
Yusuf Günay ile Ahmet Özdoğan ortasında gerginlik
Galatasaray Kulübü Lider Yardımcısı Yusuf Günay, kulüp üyesi Ahmet Özdoğan’a reaksiyon gösterdi.
Günay, idari ibrasızlıkla ilgili açılan davaya feri müdahil olarak dahil olan Ahmet Özdoğan, Yusuf Günay ve ikinci lider Abdurrahim Albayrak’ın kulübü dava ettiği argümanı üzerine kelam aldı.
Özdoğan ve arkadaşlarının feri müdahil olmasının tartışılması gerektiğini savunan Günay, şöyle konuştu:
“Ahmet Özdoğan’ın konuşmasını şaşkınlıkla, biraz da acıyarak dinledim. ‘Yusuf Günay ve Abdurrahim Albayrak Galatasaray Kulübünü dava etti.’ demek bir suçluluk psikolojisinin eseridir. Galatasaray Spor Kulübünü dava etmedik. Bile bile bunu söylemek acizliktir. Ahmet Özdoğan, Galatasaray Kulübü Kulübü Hukuk Müşavirliği’nin önlemin kaldırılması için başvurduğunu söyledi. Bence bu alkışlanması gereken bahis. Biz, Hukuk Müşavirliği’ne ‘Bu davayı sonuna kadar savunacaksınız. Bize bilgi vermeyin.’ dedik. Biz, baskı yapmak bir yana objektif karar çıkması için elimizden geleni yapıyoruz. Polemiklere gerek yok. Bizim dava açmamız, Galatasaray ismine doğruyu aramamız kadar yanlışsız bir formül olamaz. Tartışılması gereken Ahmet Özdoğan beyefendilerin feri müdahil olarak başvurmasıdır. Neden? Bu türlü bir şeye niye gereksinim hissedilmiştir? Aslında yürüyen bir mahkeme var. Mahkeme şayet bizi haklı görmezse seçime gideceğiz. Bizi haklı görürse de yolumuza devam edeceğiz. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’ne daha güçlü mücadeleyle ortaya çıkacağı bir kadro oluşturma sürecinde. Mali olarak yapılandırmanın tam ortasındayız. Bence izah edilmesi gereken mevzu budur. Bu mevzu belirli ki Sayın Özdoğan’ı biraz germiş. Burada o edayla bu konuşmayı yapıyor. ‘Yusuf Günay ve Abdurrahim Albayrak, Galatasaray Kulübünü dava etti.’ lakin bir çocuğun söyleyebileceği bir laf.”
Yönetim heyeti üyesi Okan Böke ise birtakım üyelerin feri müdahil olarak mevcut idarenin yetkilerinin durdurulması talebiyle ilgili şunları kaydetti:
“Ahmet Özdoğan eksik ve akıl tutulmasıyla konuşuyor. Hukukla ilgili bilmediğimiz şeyleri öğreniyoruz. Feri müdahil nedir? Sayesinizde öğrendik. Galatasaray, şampiyonlukları 1 günde kazanmıyor. 19 Mayıs’ta şampiyonluğu kazandıktan sonra kutlama varken 23. şampiyonluğun çalışması vardı. Sizin bizim elimizi kolumuzu bağlayıp, ‘Bu idare hiçbir şey yapmasın, dursun, oyuncu almasın, transfer yapmasın, satmasın.’ dediğinizde biz 23. şampiyonluk için çalışıyorduk. 23. şampiyonluğu tekrar burada kutlayacağız. Tekrar biz olacağız, biz kazancağız. Biz kendimiz için yapmıyoruz. Feri müdahilliği yapın, çok uygun oldu. Hepsini tebrik ediyorum. Bu bize daha çok çalışma şevki veriyor. Siz onların elini kolunu bağlayın, adam alamasınlar, satamasınlar. Lig başlasın, ufacık çocuklarla ligi oynayalım değil mi? Ondan sonra da voleybol, basketbol ne olacak diye gelip hesap sorun. Sizin yasak koyduğunuz anda biz imza atıyorduk. Bu grupta kim oynayacak, hocaya, divan heyetine kim hesap verecek… Ne yapıyorsak Galatasaray için yapıyoruz. Herkesin ne kadar Galatasaraylı olduğunu biliyorum. Lütfen birbirimizin ayağına basmayalım, ‘Onlar’ yahut ‘Bunlar’ diye konuşmayalım. Sonuçta bir tane arma var o da Galatasaray arması. Her vakit ve her yerde en büyük Galatasaray.”
Kaan Kançal: “UEFA kriterleri konusunda hiçbir tasamız yok”
Sarı-kırmızılı kulübün lider yardımcısı Kaan Kançal, kulübün UEFA’nın Finansal Fair Play kurallarına uyma sorunu yaşamadığını söyledi.
Mali mevzularla ilgili kelam alan Kançal, “UEFA kriterlerini tutturmamız konusunda hiçbir kaygımız yok.” diye konuştu.
Kançal, lider Mustafa Cengiz’in kimi mevzularda eleştirilmesiyle ilgili, “Başkanımız Mustafa Cengiz’in 2011’de attığı bir tweet gündeme getiriliyor. Açıkçası vicdanen rahatsız oluyorum. Sayın liderimizin kulübümüze verdiği şahsi kefaletin fiyatı 375 milyon lira. Sayın Abdurrahim Albayrak’ın ise 390 milyon lira. Bu konuşmaları yaparken lütfen bu insanların hakkını teslim edelim. Mali tabloların gerisinde bir grup idari ıslahatlar var. Bunlar liderimiz ve idare heyetimizin iradesiyle yapıldı. Bu idari ıslahatlar olmadan mali tablolardaki güzelleşmeyi sürdüremeyiz. Bu başarıyı lütfen başta liderimiz ve idare heyetimize ithafen kabul ediyorum.” sözlerini kullandı.
ultrAslan’dan bildiri ve Hayri Kozak’tan tepki
Galatasaray’ın taraftar kümelerinden ultrAslan, Mustafa Cengiz başkanlığındaki idare heyetinin idari açıdan ibra edilmemesiyle ilgili alınan önlem kararına yapılan itirazın yarın görüşüleceği duruşmaya gitme kararı aldı.
Taraftar kümesinin toplumsal medya hesabından yapılan paylaşımda, “11 Temmuz’da Galatasaray’ı esir almaya çalışan bu köhne zihniyete karşı Galatasaray’ın yanında olduğumuzu ve kulübü bu kafatasçılara bırakmayacağımızı göstermek için Çağlayan Adliyesi önünde saat 10.30’da buluşuyoruz.” denildi.
ultrAslan’ın açıklamasını kürsüden lisana getiren Hayri Kozak, şunları kaydetti:
“Merak ediyorum. Ben yarın oraya gidiyorum. Buradaki taraftarlar oraya gelecek mi, gelmeyecek mi göreceğiz. Haydi bakalım. Sıkıysa gelin. Bu konuyla direkt ilgili arkadaşlara söylüyorum. Ayaklarını denk alsınlar. Orada bir gün birine dayak atarlar fakat bu camiayı onlara bırakmayız. Aklımızı başımıza alalım. Muhataplarımızı yeterli tanıyalım. Burası dağ başı değil, Galatasaray. Kim oluyor bunlar? Sıkıysa gelin. Ben gidiyorum. Öldürün lan beni. Bu nasıl iştir. Bunu gönderenlerin içinde beni çok âlâ tanıyan yüzlerce kişi var. Onların çok sorunlu günlerinde onlarla sonuna kadar bir arada olmuş beşerim. Büyüklerine sorsunlar, benim kim olduğumu anlarlar. Rastgele bir husus olursa direkt onlar sorumludur.”