Konuşmasına “müjdeli bir haber” olarak nitelendirdiği bir haberle başlamak istediğini belirten Kılıçdaroğlu, Spor Toto Üstün Lig Lefter Küçükandonyadis Dönemi’nde şampiyon olan Galatasaray’ı ve Kulüp yöneticilerini tebrik etti.
Şampiyonluk için centilmence çaba edildiğini ve ipi Galatasaray’ın göğüslediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Galatasaray, bir Türkiye, dünya markasıdır. Gerek memleketler arası alanda gerek Türkiye’de futbol müsabakalarında büyük başarılara imza atmış, esaslı gelenekleri olan bir ekip birebir vakitte.” tabirlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu ayrıyeten hayata veda eden gazeteci Taki Doğan’a ve cinayete kurban giden arkeolog Sinan Sertel’e Allah’tan rahmet diledi.
Çarlık Rusyası’ndan, Osmanlı’ya yönelik Çerkez göçünün 155 yıl evvel Kafkasya’dan başladığını anımsatan Kılıçdaroğlu, bu sırada binlerce kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Bu acıların, sürgün edilenlerin ve onlardan sonraki nesillerinin acıları olarak varlığını koruduğunu lisana getiren Kılıçdaroğlu, Abazaların ve Çerkezlerin Anadolu’yu yurt edindiklerini kaydetti.
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, şu sözleri kullandı:
“Onlar bizim tarihimizin de bugünümüzün de en esaslı gelenekleri olan aileleri olarak ortamızda bulundular. Onların acılarını yürekten paylaşıyoruz. 155 yıl evvel büyük acılar yaşadılar, diliyoruz hiç kimse lakin hiç kimse, yalnızca bizim coğrafyada değil, dünya coğrafyasında bu türlü acılarla karşılaşmasın, sürgünler olmasın, beşerler hayatını kaybetmesin. Karadeniz’de çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Anneler, çocuklarını öldükleri halde denize bırakmadılar. Yüzlerce teknenin battığı söyleniyor. Karaya çıktıktan sonra Karadeniz’den çıkan balıkları uzun müddet yiyemediler. İnşallah bir daha beşerler bu cins acıları yaşamazlar.”
– “19 Mayıs görkemli seyahatin başlangıcıdır”
Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’a ait tabirlerini aktararak, şöyle konuştu:”19 Mayıs, yazgımızı kendi ellerimizle belirlemenin, bağımsızlık uğruna mevti bile göze almanın tarihidir, emperyalizme ve iş birlikçilerine boyun eğmemenin, sömürüye direnmenin tarihidir; bağımsızlığımızın önündeki pürüzleri yok eden onurlu çabanın tarihidir, en karanlık anlarda bile yurt sevgisiyle omuz omuza çaba edenlerin tarihidir, mandacı ve emperyalistlerin himayesini reddeden, bir milletin hakkına hukukuna ve bağımsızlığına sahip çıkmanın azminin ve kararlılığının tarihidir, yalnızca düşman işgalinden kurtuluşun değil 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılmasıyla ‘Egemenlik kayıtsız koşulsuz milletindir.’ prensibimizi dünyaya duyuran görkemli seyahatin başlangıcıdır.”
Büyük bir azimle yola çıkıldığına ve bu mühlet zarfında kıymetli bedeller ödendiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, herkesin Türkiye Cumhuriyeti’ni demokrasiyle taçlandırma misyonu bulunduğuna değindi.
Kemal Kılıçdaroğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Gençlerimiz, fikri, vicdanı ve irfanı hür tüm gençlerimiz başta olmak üzere bizler tüm zorlukları yenip, halkımızla birlikte ülkemizi çağdaş uygarlığın üzerine taşıyacağız. Bu bizim Mustafa Kemal ve arkadaşlarına verdiğimiz kelamdır. Bu kelamın gerisinde duracağız, hiç kimse bizi bu kelamdan geri döndüremeyecek. Hangi partiden, görüşten, kimlikten, inançtan olursa olsun, hepimizin ortak emeli güçlü bir demokrasiyi inşa etmektir.”
Kemal Kılıçdaroğlu, kamu hizmeti veren TRT’nin yasalar doğrultusunda, tüm siyasi partilere eşit arada olması gerektiğini belirterek, “TRT maalesef bu vazifesini büyük ölçüde yitirmiş durumda.” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, “istihdam fazlası” münasebet gösterilerek 169 kişinin TRT’deki vazifelerinden uzaklaştırılmak istendiğini fakat bu sayıdan daha fazla kişinin birebir vakit diliminde kurumda istihdam edildiğini ileri sürdü.