Seçmen kütüklerine ait bilgi veren Erkek, Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğünün Yüksek Seçim Heyetine (YSK) bağlı olduğunu, seçim takvimi başladığı anda seçmen kütüklerinin YSK’nin malı olduğunu ve seçim takviminin başladığı günden seçime kadar seçmen kütüklerinde hiçbir değişikliğin YSK onayı olmadan yapılamadığını anlattı.
Seçmen kütükleri, seçmen listeleri ya da sandık listelerinin, son halini aldıktan sonra siyasi partilere gönderildiğini, İstanbul için de 23 bin 165 kişinin karşısına, “oy kullanamaz” şerhi düşüldüğünü aktaran Erkek, şöyle devam etti:”Yüksek Seçim Konseyi, yanlışsız bir süreç yapmış, oy kullanamayacak bireyleri tespit etmiş, zira Yüksek Seçim Şurası son ana kadar İçişleri Bakanlığından, Adalet Bakanlığından daima bilgi alarak düzenlemeler, güncellemeler yapar, yapmış, 25 Mart akşamı da son halini sandık seçmen listelerinin partilere, bize göndermiş. Oy kullanamayacak bireylerin de karşısına şerh düşmüş. Bunlar kısıtlı olabilir, hükümlü olabilir, kamu vazifelisi olabilir, her şey olabilir. Pekala, bunların hepsi yapıldı.’’
Seçim takviminde siyasi partilerin 26 Şubat ile 2 Mart ortasında sandık heyeti lideri ve üyeleri için itiraz hakkı bulunduğunu kaydeden Erkek, “26 Şubat-2 Mart ortasında, niçin bu itirazlarınızı yapmadınız?’’şeklinde konuştu.
Seçim hukukunda “usulsüzlükle”, “kanunsuzluğun” birbirine karıştırıldığını da aktaran Erkek, şöyle konuştu:”Usulsüzlük nedeniyle seçimlerin yenilenmesi mümkün değildir. Yüksek Seçim Konseyi kararlarına dayanarak söylüyoruz. Seçmen listelerinde de usulsüzlük olabilir, öteki sandık başında süreçlerinde de. Sonuçta bunlar seçmen iradesini etkileyecek boyutta değildir ve bunlara dayanarak siz seçimi iptal ettirtemezsiniz.