Akşener, “Çantam elimde, benim için Silivri soğuk değil, buyurun Recep Beyefendi. Ancak bu hududa gerek yok. Ben sana tavsiye edeyim, papatya çayına devam” dedi. Sarsıntı bölgesi Adıyaman’da incelemelerde bulunan Akşener, vatandaşların kendisine aktardığı sıkıntıları aktarırken şunları söyledi: “Kadınlar açısından problemler var. Konutu ağır hasarlı eşyasını toplamak için çadırın içinde yaşayan beşerler var. Çadırların içine gittim. İnanılmaz bir hijyen sorunu var. Besin ve su konusunda eksiklikler var. Bayanlar benden bu sesi duyurmamı istedi. Bayan ve çocukların travması geçmiyor.”
‘Üçüncü tehdit’
Akşener, Erdoğan’ın evvelki gün Millet İttifakı ve kendisine yönelik kelamlarının sorulması üzerine de şunları söyledi:
“Sayın Erdoğan’ın beni tehdidinin üçüncüsü bu. 31 Mart seçimlerinde ‘Bu bayanı mahpusa gönderirim’ dedi. Ben de elime çantayı hazırladım, ‘Buyur bilader’ dedim. Birinci tehdit buydu. İkincisi, Rize’de ‘Ey gelin hanım görürsün gününü’ dedi. Rize’de bir sürü yanlış iş oldu. ‘Bunlar düzgün günlerin’ demişti bu ikinci tehditti. Artık de ‘Beni kendinle uğraştırma’ diyor. Diyorum ki; Recep Beyefendi, neden bu kadar sinirlisin?… Cumhur İttifakı’nın içindeki sisteme inanamıyorum. Bir gün uyanıyorum en yerli ulusal insanıyım. Sonraki gün PKK’lı oluyorum. Sonraki gün faili meçhulcu oluyorum. Karar verin kardeşim ben neyim?.. Tüm bunların sonucunda Sayın Erdoğan da beni uygun tanır ki; ben bu güne kadar hiçbir tehdide pabuç bırakmadım. Demirden korksak trene binmezdik. Hasebiyle ben buradayım, adresim belirli, meskenimi bastınız, partimin adresi muhakkak. Çantam elimde, benim için Silivri soğuk değil, buyurun Recep Beyefendi. Lakin bu sona gerek yok. Ben sana tavsiye edeyim, papatya çayına devam.”