Sermaye Piyasası Konseyi (SPK), “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) döviz haberi nedeniyle 50 bireye dava açtı” başlıklı haberine ait olarak “Söz konusu haber ve toplumsal medya paylaşımları ile bir kriz ortamı oluşturmaya ve yatırımcı kararlarının olumsuz etkilenmeye çalışılması, palavra ve yanlış haberlerle ekonomik ve finansal sisteme duyulan itimadı zedeleyerek menfaat sağlamanın hedeflenmesi 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107/2 hususuna açıkça terslik teşkil etmektedir. Heyetimizce alınan kararlar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107/2 ve 115’inci hususları çerçevesinde hata duyurusunda bulunulmuştur.” açıklamasında bulundu.
SPK tarafından çeşitli basın ve yayın organlarında yer alan “BDDK, döviz haberi nedeniyle 50 şahsa dava açtı” başlıklı haberlere ait olarak yapılan açıklamada, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, çeşitli sosyal medya hesaplarına yönelik olarak yapılan soruşturmalar sonucunda; birtakım sosyal medya kullanıcıları tarafından toplumsal medya paylaşımları ile döviz ve sermaye piyasası araçlarının ziyan görmesinin hedeflenmek suretiyle menfaat elde etmeye çalışıldığı, çıkarılan söylenti ve yapılan yorumların sermaye piyasası araçlarının fiyatını, bedelini yahut yatırımcıların yatırım kararlarını ve sermaye piyasalarının şeffaf ve muteber işleyişini etkileyebilecek nitelikte olduğu tabir edilerek, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107/2 ve 115 inci hususları çerçevesinde inceleme yapılması talep edilmiştir.” sözlerine yer verildi.
SPK tarafından yapılan incelemeler sonucunda toplumsal medya hesaplarında yer alan birtakım iletilerin ve haberlerin, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107/2 hususunda tanımlandığı üzere sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, bedellerini yahut yatırımcıların kararlarını olumsuz etkileyebilecek nitelikte, Türkiye’nin ekonomik ve finansal güvenliğini maksat alan palavra, yanlış, aldatıcı ve söylenti mahiyetinde tabirler içerdiğinin, sermaye piyasalarının inanç, açıklık ve istikrar içinde çalışmasını bozacak ve devamında ekonominin bütününe sirayet edecek bir kaos ve panik ortamının oluşturulmasının ve böylece menfaat sağlanmasının amaçlandığının, kelam konusu bireylerin bu uğraşlarının planlı ve eşgüdümlü olduğunun, kriz ortamı intibaı uyandırarak sermaye piyasalarında tedirginliğe ve yatırımcıların ziyana uğramasına çalışıldığının tespit edildiği bildirilen açıklamada, “Söz konusu haber ve sosyal medya paylaşımları ile bir kriz ortamı oluşturmaya ve yatırımcı kararlarının olumsuz etkilenmeye çalışılması, palavra ve yanlış haberlerle ekonomik ve finansal sisteme duyulan inancı zedeleyerek menfaat sağlamanın hedeflenmesi 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107/2 unsuruna açıkça terslik teşkil etmektedir. Konseyimizce alınan kararlar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107/2 ve 115’inci hususları çerçevesinde kabahat duyurusunda bulunulmuştur.” sözlerine yer verildi.
BDDK tarafından hususa ait olarak yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bugün birtakım basın yayın organlarında, ‘www.bloomberg.com’ alan ismiyle İngilizce yayın yapan bir haber sitesi üzerinden yayınlanan ve ‘Benjamin Harvey’, ‘Kerim Karakaya’ ve ‘Fercan Yalınkılıç’ isimli şahıslara ilişkin olduğu söz edilen bir haberde kullanılan ve ülkemiz bankacılık ve finans sisteminin acz içinde olduğu izlenimini vermeye çalışan sözlere ait olarak Kurumumuzun ’38 kişi’, ’50 kişi’ yahut ‘onlarca kişi’ hakkında hata duyurusunda bulunduğu ve ‘sadece haberleri yapanları değil, bu haberler hakkında yorum yapan sanatçı ve ekonomistleri de davaya dâhil ettiği’ halinde bir kısım haberler yayınlanmıştır. Bilindiği üzere temel fonksiyonu, mevduat yahut iştirak fonu adı altında topladıkları fiyatları, kredi kullandırmak suretiyle yatırımcılara aktarmak ve bu formda gerçek bölümün gereksinim duyduğu fon transferini gerçekleştirmek olan bankalar, ülke iktisadını etkileme imkânına sahip son derece değerli mali kuruluşlardır. Münasebetiyle, bankalara duyulan inancı sarsabilecek mahiyetteki haber ve yayınlar, sırf ilgili banka yahut bankalara değil, kesime ve genel iktisada sirayet edebilecek ziyanların meydana gelmesine neden olabilecektir. Bu çerçevede 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 74 üncü hususu ‘5187 sayılı Basın Kanununda belirtilen araçlarla ya da radyo, televizyon, görüntü, internet, kablolu yayın yahut elektronik bilgi bağlantı araçları ve gibisi yayın araçlarından biri vasıtasıyla; bir bankanın prestijini kırabilecek yahut şöhretine ya da servetine ziyan verebilecek bir konuya taammüden sebep olunamaz ya da bu yolla temelsiz haber yayılamaz.’ kararını amir olup; aynı Kanunun 158 inci hususunda ise, öteki ülke uygulamalarına emsal olarak, birer inanç ve prestij kuruluşu niteliğindeki bankaların prestijini kırabilecek bir konuya sebep olacak mahiyetteki haber ve yayınlarda bulunulması yasaklanmış ve ‘itibarın zedelenmesi’ kabahati başlığı altında yaptırıma bağlanmıştır. Bu bağlamda, Kurumumuzun 11 Ağustos 2018 tarihli basın açıklamasında da ifade edildiği üzere, prestijin zedelenmesi hatasını oluşturduğu tespit edilen kelam konusu haber ile ilgili olarak Kurumumuzun 14 Ağustos 2018 tarihli cürüm duyurusu ile ‘itibarın zedelenmesi cürmünü işleyen Benjamin Harvey, Kerim Karakaya ve Fercan Yalınkılıç isimli şahıslar ile tespit edilecek öteki sorumlular’ hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatta bulunulmuştur.”
Açıklamada, BDDK’nın kelam konusu haberler hakkında yorum yapan sanatçı ve ekonomistleri de davaya dahil etmek suretiyle onlarca kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğu tarafındaki argümanların gerçeği yansıtmamakla birlikte, Türkiye’nin bankacılık ve finans sisteminin acz içinde olduğu izlenimini vermeye çalışan ve bankaların ve iktisadın prestijini kırabilecek yahut kesimimize ziyan verebilecek nitelikteki emsal yayınlar hakkında bundan sonra da gerekli yasal yollara başvurulacağının alışılmış olduğu kaydedildi.