“1994 yahut 1995 yılı olması lazım…
Vefa’da oynuyorum. Buz üzere, karla karışık yağmurlu bir kış gününde kümemizin en kritik maçlarından birine çıkacaktık.
Vefa Stadı’nı bilenler bilir, vakit tüneli üzeredir. Kulüp binasına girdiğiniz anda 40-50 yıl geriye gidersiniz. Kararmış gümüş kupalar, efsane futbolcuların, unutulmaz takımların fotoğrafları, soyunma odasının, koridorların, merdivenlerin atmosferi sizi alıp o eski görkemli günlere götürür.
Maç yahut idman için dışarı çıktığınızda ise bir anda günümüze ışınlanmış üzere hissedersiniz kendinizi…
Yukarıda bahsettiğim maçımızı devrin en tanınan ve en başarılı bayan hakemi olan Lale Orta’nın yöneteceğini 1-2 gün öncesinden öğrenmiştik.
Açıkçası biraz kaygılıydık. Lale hocanın bizim için çok değerli olan bu maçın üstesinden gelip, gelemeyeceğini tam olarak kestiremiyorduk…
Seremoni sırasında ister istemez hepimizin gözü Lale Orta’nın üzerindeydi. Lale hoca ise kendinden çok emin ve rahattı.
Yüzündeki hafif gülümseyen sözüyle, “Merak etmeyin gençler, ben ne maçlar yönettim” der üzereydi…
Şunu bütün samimiyetimle söylemek isterim ki, sıfır yanlışla kusursuz bir maç yönetti.
Maçtan sonra Lale hoca dahil herkes çamur içindeydi ancak kimsenin bir şikayeti yoktu.
Biz yeterli futbol oynayarak, hak ederek kazanmıştık, Lale Orta hoca da şahane bir idare ortaya koymuştu…
O günden beri adaletine ve hakemlik bilgisine çok güvenirim. Bilinmeyen bir ajandası olmadığına, birileri tarafından kolay kolay yönlendirilemeyeceğine inanırım…
Yıllarca FIFA kokartı da taşıyan Prof. Dr. Lale Orta, yayıncı kuruluşta isabetli yorumlarıyla tekrar vitrine çıkınca sürpriz formda Merkez Hakem Konseyi’nin başına getirildi. 63 yaşından sonra adeta ateşten bir gömlek giydi…
Galatasaray lobisi daha misyondaki birinci gününde hiç vakit kaybetmeden, “Fenerbahçe’ye yakın” olduğu teziyle Lale Orta’ya “aba altından sopa” gösterdi. Galatasaray’ın evvelki hafta 1-0 kazandığı Kasımpaşa maçından sonra ise kaynağı muhakkak olmayan bir Donk-Zaniolo durumu toplumsal medyaya servis edildi.
İki saniyelik imgeye nazaran Donk topsuz alanda Zaniolo’ya arttan acımasız bir tekme atmasına karşın VAR hakemi, kırmızı kartlık bu hareketi görmezden gelmiş, resmen buharlaştırmıştı! Günlerce Galatasaray’ın zahmetle kazandığı maçta büyük bir haksızlığa uğradığı algısı oluşturuldu, iki saniyelik imaja nazaran haksız da değillerdi…
Fakat MHK Lideri Lale Orta, Mahmut Hoca misali kül yutmadı… Algı oyununu gördü, olaya el koydu.
Yayıncı kuruluşla görüşerek, Donk-Zaniolo konumunun farklı açılardan çekilmiş ayrıntılı imgelerine ulaştı ve maç özetine eklenmesi tavsiyesinde bulundu. Yayıncı da buna uydu… Sözkonusu konumda kırmızı kartı gerektirecek rastgele bir ihlal yoktu…
Yani…
Maç sırasında VAR odasına girilmesi, cep telefonuyla imaj alınması, VAR’a, yayıncı kuruluşa müdahale v.s bu savların tamamı kent efsanesi…
Galatasaray lobisinin iki saniyelik imgeyle algı oluşturması, MHK’yı, hakemleri, yayıncı kuruluşu zan altında bırakması olağan; Lale Orta’nın lideri olduğu MHK ve hakemlerini müdafaası yanlış o denli mi?
Gelelim toplumsal medyaya servis edilen 2 saniyelik manzaranın kaynağına…
Herkesin bildiği üzere imajın kaynağı yayıncı kuruluş. Pekala bu manzara nasıl ve hangi hedefle dışarı sızdı? Daha değerlisi neden makaslandı ve “kullanıma” hazır hale getirildi? Duruma ilişkin tüm ayrıntı imgeler eldeyken Trio’da neden yalnızca 2 saniyelik imaj üzerinden yorumlar yapıldı, durumun kırmızı kart olduğu ileri sürüldü?
Kafalarda meczup sorular var…
Belki birileri duyar ve yanıtlar…
İşin özeti şu…
İster algı, ister kumpas deyin, Lale Orta oyuna gelmedi.
Siz ‘Orta’ yaptınız, Lale Hoca da yılın golünü atıverdi…”
