Ayşegül Kahvecioğlu – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs seçimleri öncesi AK Parti’nin seçim beyannamesini açıkladı. 6 Şubat zelzelelerinin izlerini ‘kerim devlet’ anlayışıyla yürüttükleri çalışmalar sayesinde kısa müddette sileceklerini söyleyen Erdoğan, “Küresel dengelerin yine oluştuğu şu kritik periyotta, ülkenin direksiyonunda AK Parti’nin birikimine ve tesir gücüne sahip bir takımın olması çok kıymetlidir” tabirlerini kullandı.
Arena Spor Salonu’nda gerçekleştirilen seçim beyannamesi ve aday tanıtım toplantısında konuşan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
BAY BAY KEMAL’İN ‘YETER’İNE BENZEMEZ: Allah’ın müsaadesiyle tekrar bir 14 Mayıs arifesinde 1950’deki inanç ve iradeyle, bir kere daha ‘Yeter kelam de karar da gelecek de milletindir’ demek için bir ortadayız. Bizim kâfi dememiz Bay Bay Kemal’in ‘yeter’ demesine benzemez. Bugün ‘Türkiye Yüzyılı için hakikat adımlar’ diyerek bir, ahdimizi yenilemek için bir ortadayız.
RAMAZAN’DA HURMA GÖNDERİYORLAR: Türkiye Yüzyılı, yalnızca bizim değil, İslam aleminden Türk dünyasına, Balkanlardan Kafkaslara, Asya’dan Afrika’ya tüm dostlarımızın, tüm insanlığın ortak vizyonudur. Şu anda tüm İslam dünyası 14 Mayıs’ı takip ediyor. Zira Türkiye yalnızca 780 bin kilometrekareden ibaret bir ülkenin ismi değildir. Ramazan’da bakıyorsunuz İslam dünyasından bir ülke 200 ton hurma gönderiyor sarsıntı bölgesine; depremzede kardeşlerimiz iftarlarını hurma ile açsınlar diye. Bakıyorsunuz bir oburu 100 ton gönderiyor. Katar bu türlü, Libya bu türlü, Cezayir bu türlü. Türkiye de bu kardeşleriyle yol yürüyor.
DEPREMİN İZLERİNİ SİLECEĞİZ: Yaşadığımız her atak, her felâket, her acı, özellikle da 6 Şubat zelzeleleri, birliğimizi, kardeşliğimizi daha da güçlendirmemiz gerektiğini gösteriyor. Ülkemizin bir köşesindeki insanların konutları başlarına yıkılmışken, başka hiçbir yerdeki insanımız hayatını hiçbir şey olmamış üzere sürdüremez. Allah’ın müsaadesiyle, 6 Şubat sarsıntılarının izlerini de ‘kerim devlet’ anlayışıyla yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde, kısa müddette sileceğiz. Global dengelerin tekrar oluştuğu şu kritik devirde, ülkenin direksiyonunda AK Parti’nin birikimine ve tesir gücüne sahip bir takımın olması çok değerlidir.
İKBAL DEVŞİRMEK İSTİYORLAR: Tarihin seyri bize, AK Parti’nin yalnızca dünün ve bugünün değil, yarının da partisi olduğuna işaret ediyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni yerden yere vuranlar, bugün birebir sistemi, ruhuna uygun olmayan at pazarlıklarıyla, zirve tepe kullanmanın hesaplarını yapıyor. Tek gayeleri, tıpkı eski Türkiye zamanında olduğu üzere, milletin kaygısını ve beklentisini istismar ederek bir avuç muhterise ikbal devşirmektir.
ALACAKARANLIK NESLİ: Bay bay Kemal niye HDP’nin genel merkezinde değil de parlamentoya gidip bunlarla görüştü? Sanki o kapalı kapılar arkasında neler görüştü? Bunları açıklayabildi mi, hayır. Devletin güvenlik güçlerinin canları değerine yakalayıp, yargısının cezaevine tıktığı teröristleri hür bırakma kelamı veren alçaklar bitmez. İnşallah seçimlerin en iyi sonuçlarından biri, ülkemiz muhalefetini bu alacakaranlık jenerasyonundan çıkarmak olacaktır.
SANDIK NAMUSUMUZ: Cumhur İttifakı olarak biz, seçimlere kadar gece-gündüz çalışarak, milletimizin gönlünü kazanmadık hiçbir ferdini bırakmayacağız. Kararsızları ikna edeceğiz. Siyasetin sokakta yapıldığını, seçimin sandıkta kazanıldığını asla unutmayacağız. Bunun için sizlerden her anı değerlendirmenizi, seçim günü sandığı da namusumuz olarak görmenizi istiyorum.
‘Yeni sivil anayasa kelamımızı tutacağız’
Türkiye Yüzyılı’nın anahtarı olarak gördüğümüz yeni sivil anayasa kelamımızı tutmak için çalışmayı sürdüreceğiz. Kapsamlı bir yasama ıslahatı için uzlaşma tabanı arayacağız.
AİLE TAKVİYE SİSTEMİ: Aile yapımızı tüm sapkın akımlardan müdafaa yanında, her türlü maddi manevi takviyeyle güçlendireceğiz. Hayata geçireceğimiz gelir tamamlayıcı aile dayanak sistemiyle, hiçbir hanenin gelirinin makul bir düzeyin altına düşmemesini temin edeceğiz. Aile Müdafaa Kalkanı Programı’yla konut hanımlarının emekliliğine dayanak vermekten, her ailede en az bir çalışan olmasını sağlamaya kadar pek çok uygulamayı başlatacağız.
AİLE VE GENÇLİK BANKASI: Kaynağı, ülkemizin kendi ürettiği doğal gaz ve petrol gelirlerinden sağlanacak bir Aile ve Gençlik Bankası kuracağız. Yükseköğrenimdeki gençlerimize bir sefere mahsus olmak üzere cep telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti sağlayacağız. Ayrıyeten, aylık 10 gigabayt fiyatsız internet vereceğiz.
MÜLAKATI KALDIRACAĞIZ: Kamuya işe alımları, vazifenin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak, gençlerimizin imtihanlardaki muvaffakiyet sıralamasına nazaran yapacağız.
SİSTEM REVİZYONU: Son 5 yıldaki uygulama deneyimine ve değişen gereksinimlere nazaran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni restore ederek geliştireceğiz.
Bakanlar TOGG ile geldi
AK Parti listelerinden seçime giren DSP Genel Lideri Başkan Aksakal ve HÜDAPAR Genel Lideri Zekeriya Yapıcıoğlu da salonda Erdoğan ile ön sırada oturdu.
Erdoğan salona girmeden evvel dışarıdaki vatandaşlara seslenerek, “İnşallah 14 Mayıs’ta sandıkları patlatacak ve yeni devrin de muştularını vereceğiz. Gümbür gümbür 14 Mayıs’a ilerliyoruz” dedi.
Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, salona ele ele tutuşarak girdi. Bu sırada kendisi de milletvekili adayı olan müzikçi Yücel Arzen’in “Türkiye Yüzyılı” müziği çalındı.
Deprem felaketinin akabinde müziksiz bir seçim kampanyası yürütüleceği açıklansa da dünkü programda eski ve yeni pek çok seçim müziğinin yüksek sesle çalınması dikkati çekti.
AK Parti’nin seçim sloganı “Doğru” mottosu üzerinden şekillendirildi. Bu kapsamda “Doğru Vakit Yanlışsız Adam”, “Doğruya doğru”, “Türkiye Yüzyılı İçin Hakikat Adımlarla Yola Devam”, “Doğrusu AK Parti” sloganları kullanıldı. Müzikçi Uğur Işılak’ın “Doğruya Doğru” isimli bestesi de bu kapsamda sık sık çalındı.
Tribünde “Reis’e hay hay Kemal’e bay bay” pankartını gören Erdoğan, partililere “Maşallah neler çıkartıyorsunuz” diye seslendi.
Kabine üyeleri toplantıya makam aracı olarak kendilerine verilen TOGG’lar ile geldi. Bakanlar araçlarını salonun önüne yan yana park etti.
‘TOGG’un, uçak gemin yoksa domatesin de olmaz patatesin de’
Geçen akşam bir televizyon kanalında bir profesör ne dese beğenirsiniz? ‘Köprü, baraj, havalimanı yapmakla bu iş çözülmez; soğan patates kaç para onu söyle’. Bu adam profesör. Barajın yok, havalimanın yok, bütün bunlarla birlikte TOGG’un yok, uçak gemin yok; domates patates kaç para onu söyle. Öncelikle senin profesörlüğünden bu millete ne gelir? Müsvedde. Bir ülkenin kalkınması için nelere muhtaçlık var evvel bunu söyle. Eğitimde, sıhhatte, ulaşımda, adalette, emniyette mahrum. E neymiş? Domates, patates… Vah zavallı vah. Bunlar olmadıktan sonra senin domatesin de olmaz patatesin de olmaz.