Hastalığın tanısı klinik örneklerde yapılan laboratuvar testleri ile konur. Hastalığa spesifik bir tedavi yoktur. Klinikte dayanak tedavisi temeldir.Özellikle sıvı replasman tedavisi olmakla birlikte destekleyici tedavi uygulaması yapılmaktadır. Muhtaçlık halinde böbrek diyalizi, kan transfüzyonu, plazma replasman tedavisi uygulanır. Hastalığa yakalananların yaklaşık yarısı hayatını kaybetmektedir.
EBOLA VİRÜSÜ İNSANLARA NASIL BULAŞIR?
Ebola virüsünün doğal konakçısı tam olarak bilinmemekle birlikte mevcut bilimsel bulgular doğrultusunda meyve yarasalarının doğal konakçı olduğu düşünülmektedir.
Hastalık insanlara Ebola virüs ile enfekte olmuş hayvanlarla temas yoluyla (genellikle kesme, pişirme, yeme sonrası) yahut enfekte olmuş kişinin beden sıvılarıyla temasla bulaşır. Beşerden beşere bulaşma çoğunlukla, enfekte bireylerin kan yahut başka beden sıvılarının yahut sekresyonlarının (dışkı, idrar, tükürük, semen) sağlıklı bireylerin hasarlanmış cildi yahut mukoz membranına bulaşması ile olur.
Ayrıca enfeksiyonu taşıyan şahısların beden sıvıları ile kontamine gereçler (kirli giysiler, nevresimler, eldivenler, gözetici ekipman ve kullanılmış enjektörler üzere tıbbi atıklar) yahut ortamlar ile temas ile de bulaşma olabilir. Ayrıyeten EVH’nın cinsel yolla bulaşma istikametinden de riski bulunmaktadır. Erkeklerden bayanlara cinsel yolla bulaşması daha güçlü bir olasılıktır.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Hastalık salgınlarının olduğu devirlerde bu bölgelerde yaşayanlar, buralara seyahat edenler yahut bu şahıslarla teması olanlar hastalığın bulaşması açısından risk altındadır.
HANGİ ÜLKELERDE GÖRÜLÜYOR?
EVH, birinci olarak 1976’da, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki Ebola Irmağı yakınında tespit edilmiştir. Hastalık; Afrika kıtasında Liberya, Gine, Sierra Leone, Demokratik Kongo Cumhuriyeti (Zaire), Gabon, Güney Sudan, Fildişi Kıyıları, Uganda, Kongo, Nijerya Cumhuriyeti üzere ülkelerde vakit zaman salgınlar yapmaktadır.
Ülkemizde bugüne kadar Ebola Virüs Hastalığı olayı tespit edilmemiştir.