ASLIHAN ALTAY KARATAŞ/ANKARA- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Gazi Üniversitesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda emekliler ile birlikte iftar yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar programındaki konuşmasında özetle şunları söyledi:
MESCİD-İ AKSA KIRMIZI ÇİZGİMİZ: Bu Ramazan ayında İsrail polisinin terör ve tedhiş hareketleriyle Mescid-i Aksa’yı ve Filistinli Müslümanları gaye almasından duyduğumuz üzüntüyü ve öfkeyi belirtmek istiyorum. İbadet eden sivillere ses bombalarıyla, coplarla, plastik mermilerle müdahalede bulunmak, tam manasıyla belhum adal’lik işaretidir. İsrail idaresinin tüm samimi ikazlara ve telkinlere karşın estirdiği bu şiddet dalgasının ardında, içeride yaşadığı sıkışmışlığın yattığı anlaşılıyor. Bunun ismi zulüm siyasetidir, kan siyasetidir, provokasyon siyasetidir. Türkiye bu hücumlar karşısında asla sessiz ve hareketsiz kalamaz. Mescid-i Aksa’ya el uzatılması, Harem-i Şerif’in kutsiyetinin ayaklar altına alınması bizim kırmızı çizgimizdir. Kudüs’e gerektiğinde canları değerine sahip çıkan Filistinli kardeşlerimiz, yalnız değildir. Müslümanların birinci kıblesine yönelik alçak aksiyonları, ülkem ve milletim ismine kınıyor, bu taarruzların bir an evvel durdurulması davetinde bulunuyorum.
EMEKLİLERİMİZİN YANINDAYIZ: Ömrünün en hoş, en verimli yıllarını ailesine, ülkesine, milletine hizmet yolunda harcayan emekli kardeşlerim başımızın tacıdır. Hayatınızın ikinci baharında sizlere hizmet etmek bizler için gururların en büyüğüdür. Geçtiğimiz ay yürürlüğe giren emeklilik düzenlemesiyle 2 milyon 250 bin vatandaşımızı yaş mahzurundan kurtararak, bu geniş aileye katılma imkanı sağladık.
400 DOLAR OLDU: Hükümete geldiğimizde 66 lira, yani o günkü kurla lakin 50 dolara tekabül eden emekli maaşı alan insanlarımız vardı. En düşük emekli maaşını son düzenlemeyle 7 bin 500 liraya, yani yaklaşık 400 dolara yükselttik. Tıpkı periyotta minimum fiyatı 184 liradan 8 bin 500 liraya, engelli aylığını 25 liradan 2 bin 400 liraya, 65 yaş aylığını 25 liradan 1900 liraya çıkardık. Tarihimizde birinci kez emeklilerimize bayram ikramiyesi ödemesini biz başlattık. Yalnızca en düşük emekli maaşını getirdiğimiz düzey bile başlı başına emeklilerimize verdiğimiz pahanın göstergesidir.
İSTİSMAR SİYASETİ: Son günlerde birileri emeklilerimizin maaşları ve ikramiyeleri üzerinden bir istismar siyaseti yürütmeye çalışıyor. Maaşları şöyle yapacakmış, ikramiyeleri bu türlü yapacakmış. Bunun için kelam veriyormuş. Hatırlarsanız birebir zat, mahalli seçimler öncesi kazandığı belediyelerden tek bir emekçinin bile işinden edilmeyeceği konusunda namus kelamı vermişti. Nerede namus? Her seçim öncesi yaptıkları üzere açmışlar vaat bohçasını, bol keseden dağıtıyorlar. Biz 20 yıldır emeklilerimiz başta olmak üzere, milletimize verdiğimiz tüm kelamları tuttuk mu? Tuttuk. Bu ortada eksiklerimiz de olmuş olabilir, lakin verdiğimiz her kelamı yerine getirerek ülkemize çağ atlattığımızı kimse inkar edemez. Sizlerin emekli maaşlarını bayramlarda ve gibisi özel günlerde erken ödediğimiz olmuştur, lakin asla bir gün bile geciktirmedik.
MAAŞLAR HESABA YATACAK MI?: Allah göstermesin, bu kişi ülkenin idaresine geçerse olacakları ben size söyleyeyim. Kelamını ettiği o ikramiye o maaş artışlarını yapar mı bilmiyorum, fakat kesin olan şu ki, emeklisinden personeline ve memuruna kadar devlet bütçesinden maaş alan hiç kimse, bir sonraki ay hesabına o paranın yatıp yatmayacağını bilemeyecektir. Engellisinden yaşlısına dul ve yetiminden şehit yakını ve gazisine, devletten toplumsal yardım ödemesi alan hiçbir insanımız, bir sonraki ay hesabına bu paranın gelip gelmeyeceğini bilemeyecek.
ESKİ TÜRKİYE’Yİ GETİRMEYE GELİYOR: Zira bunlar ülkeyi yönetmeye, milletin kaygılarını çözmeye gelmiyor. Bunlar en az yedi şahsa cumhurbaşkanı yardımcılığı, vaatlerine bakılırsa en az 50 şahsa de bakanlık makamı dağıtmaya geliyor. Bu türlü devlet idaresi olur mu? Bunlar köprüsünden tüneline, kent hastanesinden savunma sanayi projelerine kadar yapılanları yıkmaya, devam edenleri durdurmaya geliyor. Bunlar siyasette koalisyonlar, güvenlikte terör ve kaos, iktisatta kriz ve çöküş, toplumsal hayatta arbede ve döğüş, dış siyasette mahcubiyet ve tesilmiyet demek olan eski Türkiye’yi geri getirmeye geliyor. O makûs günleri çok düzgün biliyorsunuz, Türkiye’nin geçmişte neler yaşadığını çok düzgün hatırlıyorsunuz. Kendinizin, evlatlarınızın, torunlarınızın geleceğiniz bunlara, bu iş bilmez muhterislere teslim etmeyeceğinize inanıyorum.