Genellikle ağrı şikayetiyle ortaya çıkan varikoselin, sperm kalitesini bozarak kısırlığa sebep olabildiğini belirten Üroloji Uzmanı Balaban, günümüzde kısırlıkta buna bağlı önemli bir artışın kelam konusu olduğunu vurguladı. Balaban, “Hastalığı testis etrafında olan kirli kanı kalbe taşıyan damarların kapak bozukluğu yüzünden genişlemesi ve buna bağlı olarak testise hasar vermesi olarak tanımlayabiliriz. Bilhassa son beş yılda sperm kalitesi azalmaya başladı. Varikosel, testosteron hormonunu bozarak ereksiyon işlev bozukluğuna da yol açabiliyor” tabirlerini kullandı.
Yaptığınız işe dikkat!
Sıcak işlerde çalışan erkeklerin risk kümesi altında olduğunu belirten Balaban, “Pastane, fırın işleriyle uğraşanlar, tartı taşıyanlar ve sıcak iklimde yaşayanlarda daha sık görülüyor. Zira sıcak ve basınç, oradaki damarın genişlemesine sebep olabiliyor. Bunların yanında ailesel yatkınlıklar da kelam konusudur” dedi.
Balaban, varikoselin bayanlardaki karşılığının bacak varisi olduğunu tabir etti.
Ultrason ya da elle teşhis koyulabilir
Medicana International İstanbul Hastanesi Üroloji Uzmanı Tabip Öğretim Vazifelisi Muhsin Balaban, hastalığın teşhis ve tedavisini anlattı.
Balaban, “Çok sık karşılaştığımız bir tablo var. Evli çift, bir yıldır çocukları olmuyor. Bayanda bir sorun yok. Erkeğe yapılan testlerle bu sonuç karşımıza çıkıyor. Bazen hasta kendisi de fark edebiliyor. Damar yapısı eline solucan üzere gelebiliyor. Ultrasonla ya da elle muayeneyle teşhis konulabilir” tabirlerini kullandı.
Mikro cerrahi ile tedavi mümkün
Hastalığın artık mikrocerrahi ve intraoperatif doppler ile tedavi edilebildiğini de kelamlarına ekleyen Balaban, “Son 10 yıldır mikrocerrahi teknikleri yaygın olarak kullanılıyor. Mikrocerrahiyi tercih etmek, mikroskop teknolojisini tercih etmek demek. 4, 10, 20 büyütme yaparak oradaki çok ince damarların anatomisini çıkarıp çok ayrıntılı ameliyatlar yapabiliyoruz” diye konuştu.
Doppler ile tekrarlama ihtimali yüzde 1’e düşüyor
Normal cerrahi ile varikoselin yüzde 30 tekrarlama riskinin mevcut olduğuna dikkat çeken Balaban, 10 hastanın 3’ünün risk altında olduğunu belirtti.
Balaban, “Mikrocerrahide bu oran yüzde 5’e kadar iniyor. Zira çıplak gözle görünmeyen ve alınamayan kimi damarlar burada çok detaylı bir formda ameliyat edilebiliyor. Yalnızca mikrocerrahi değil, intraoperatif doppler de kullanıyoruz. Bu Türkiye için epey yeni bir teknoloji. Testisi besleyen arteri korumak gerekiyor, zaten mikroskobu da bu yüzden kullanıyoruz. Doppler ile yüzde 30 daha fazla damar bağlayabiliyoruz ve tekrarlama ihtimalini yüzde 1’in altına indirebiliyoruz” dedi.