GÖKHAN KARAKAŞ/İSTANBUL-Dünya genelinde 900 civarında kalan narin deniz memelisinin yaklaşık 100 kadarı Türkiye’de yaşaması büyük sorumluluk yüklerken, Sualtı Araştırmaları Derneği Akdeniz Foku Araştırma Kümesi (SAD-AFAG), müdafaa önlemlerinin artırılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Sualtı Araştırmaları Derneği İdare Konseyi Üyesi Cem Orkun Kıraç, “Datça kıyıları, Akdeniz fokunun ülkemizde yaşadığı son kıyılardan biri. Korursak yalnızca yabanıl canlılara değil gelecek jenerasyonlara da bozulmamış etraf bırakırız. Bizlere nazaran Akdeniz fokunu korumak, Akdeniz’i korumaktır” dedi.
Kıyı mağaraları son sığınak
Tarım ve Orman Bakanlığı DKMP 4. Bölge Müdürlüğü ile SAD işbirliğinde yürütülen ‘Muğla Akdeniz Foku Tıp Muhafaza Hareket Planı’ kapsamında 2 yavru fokun ekosisteme katıldığını söyleyen Kıraç, Türkiye’deki fok popülasyonunun 120 civarında olduğunu söyledi. Kıraç, “The Monk Seal Alliance (MSA) takviyesiyle sürdürdüğümüz öteki çalışmalarda da yeni bireyler bulundu. Uzun periyotlu muvaffakiyet, kıyı habitatlarının yapılaşma ve yol açımlarına karşı korunmasıyla mümkün olur. Kıyılar imara açılmamalı. Kıyı mağaraları ve kovuklar bu az çeşit için sahiden son sığınak” diye konuştu.
Sadece 4 ülkede yaşıyorlar
20.yüzyılın başında Akdeniz fokları, tüm Akdeniz kıyılarında ve Atlas Okyanusu’nun Portekiz’den Batı Afrika kıyılarındaki Senegal’e kadar görülüyordu. Binlerce Akdeniz foku, çok avlanma, kasıtlı öldürme ve Türkiye’de olduğu üzere hayat alanı kaybıyla öldü. Günümüzde ise hayat alanları daralması nedeniyle Akdeniz fokları dünyada artık yalnızca Yunanistan, Türkiye, Moritanya ve Portekiz Madeira Adaları’nda yaşayabilir.