Süper Lig’in önderi Galatasaray, 27’nci haftada Adana Demirspor ile karşı karşıya geldi. Sarı-kırmızılılar, heyecan dolu maçı 86’ncı dakikada bulduğu gollerin akabinde kazandı. Okan Buruk’un sonradan oyuna dahil ettiği oyuncular, attıkları gollerle 3 puanı Galatasaray’a getiren isimler oldu. Spor muharrirleri, Galatasaray – Adana Demirspor maçını kıymetlendirdi.
Milliyet Gazetesi muharrirlerinden Osman Şenher, genç oyuncuyla ilgili çarpıcı tabirler kullandı. Müsabakaya yedek kulübesinde başlayan genç futbolcunun performansı için övgü dolu tabirler kullanan Osman Şenher’in yazısı dikkat çekti.
İşte Galatasaray – Adana Demirspor maçı sonrası yapılan değerlendirmeler…
ZANIOLO VE MIDTSJO MAÇI KOPARDI / OSMAN ŞENHER
Süper Lig’e verilen orta Galatasaray’dan çok şey götürmüş. Futbolcuların çabasına, hırsına söyleyecek bir lafım yok. Ancak maharet olarak özellikle kilit oyuncular hayli geriye gitmiş.
En büyük düşünce orta alanda. Torreira, büyük karakter koyup savaşıyor fakat tek başına bir yere kadar. Oliveira, daha faal olması lazım. Üstelik tekniği çok yeterli bir futbolcu lakin yeteneklerini alana koyamıyor. Kerem âlâ niyetli, bir şeyler yapmaya çalışıyor fakat yapamıyor. Yaptığı ortalar, verdiği pasların birden fazla yerini bulmuyor. Ayağına aldığı topların bir birçoklarını rakibe kaptırıyor.
Rashica birden fazla maçta gol atar, attırır, rakibi eksiltir lakin ne var ki o da çok geri gitmiş. Mertens sakatlıktan çıktı. Buna karşın alana kalitesini koyuyor. Uzun vakittir oynamadığı için güç sorunu var. Bu koşullar altında Icardi ne yapabilir? Kanatlardan kaliteli orta gelmeyince, bir de final paslarının hiç biri Icardi ile buluşamayınca gol yollarında sorun yaşanıyor.
Bunları söylerken Adana Demirsporlu futbolcuların alana koyduğu çabayı de unutmayalım. İki stoper Morel ve Semih, iki bek Svensson ve Rodrigues, önlerinde oynayan Stambouli, Badou Ndiaye defansıyla bütünleşip sarı-kırmızılıların tüm gol yollarını kapadılar. Onyekuru, Akintola, Emre Akbaba ve Cherif Ndiaye kontrataklara çıkarak rakip kalede çok tesirli oldular. İki topları direkten döndü.
Adana Demirspor hakikaten çok kaliteli uygun bir kadro. Galatasaray teknik yöneticisi Okan Buruk, Oliveira ve Mertens’in yerine Midtsjö ve Zaniolo’yu oyuna alarak özellikle kadronun atak tarafını ve gayret gücünü üste çıkardı. Ve sonuçta Midtsjö’nün kusursuz topa vuruşuyla golü bularak altın bedelindeki üç puana giden yolu açtı.
Galatasaray’ın eski Galatasaray olmadığını kabul ediyoruz ancak unutmamak lazım bu Adana Demirspor Üstün Lig’in en güzel kadrolarından bir tanesi. Her grubun canını, ister içerde ister dışarda yakabilir. Bunun için Galatasaray’ın aldığı üç puanı hiç kimse küçümsemesin!
Her şeyi bir kenara bırakın iki ekip da alanda inanılmaz gayret etti. Resmen savaştılar. Maç berabere de bitebilirdi, rakip grup da galip gelebilirdi. Zaniolo üzere çok büyük bir yıldız maçın bahtını değiştirdi, penaltıdan maçın sonucunu belirleyen golü attı. Yunus sonradan oyuna girmesine karşın şimdiye kadarki en uygun performansını gösterdi, penaltıyı kazandırdı.
Son kelamım de maçın hakemi Ali Şansalan’a ve VAR hakemi Bahattin Şimşek’e… Elinizi vicdanınıza koyun; Emre Akbaba’nın Mertens’in ayak bileğine basışı dünyanın her tarafında kırmızı kart. Sizler herhalde futbolcuların ayağı kırılmadan kırmızı kartınızı çıkarmayacaksınız.
SKORU ALDI, ARDINA YASLANDI / BURCU KAPU
Galibiyet zincirini Konya deplasmanında kıran Galatasaray, bu dönem lige verilen dördüncü ortadan sonra Adana Demirspor karşısında üç puan alarak kaldığı yerden devam ediyor.
Derbiden evvel oynayacak olmanın verdiği ekstra iştahla maça başladılar. Daha birinci dakikasında tehlikeli bir duran top ve kontratakla başlayan maç, “Arkanıza yaslanın ceza alanlarında geçecek bir maça hazır olun.” bildirisi vermiş olsa da, birinci yarının golsüz bitmesi her iki kadro ismine da hayal kırıklığı yarattı.
Deprem nedeniyle lige verilen ortadan pek de formda dönmeyen Galatasaray, seyircisinin önünde tekrar ivme kazanma coşkusuyla yüksek bir ön alan baskısıyla başladı maça. Bilhassa Mertens’in yokluğundaki maçlarda ataklarını daima kanatlara yönlendiren Galatasaray, dün maestrosu alandayken oyun özüne, güçlü merkezine de dönmüş üzere gözüküyordu. Ekibin beyni üzere oynayan yıldız oyuncu, bilhassa birinci 30 dakika nefes kesici bir oyun sergiledi. E o vakit ne oldu da sarı-kırmızılılar bu baskılı oyun ve Mertens’in aktifliğine karşın gol bulamadı?
Bu sefer olağan kuşkulu Icardi oldu. Haftalardır Icardi’nin etkisiz oyununu Mertens’in yokluğuna bağlıyorduk. Bu ikili bal ve kaymak, tahin ve pekmez üzere birbirine bağlı. Mertens’in dönüp düzgün de oynadığı müsabakada, Icardi’nin formsuzluğu devam edince Galatasaray gol bulmakta zorlandı. Tüm grup rakip yarı alana girdiği anda pas vermek için Icardi’yi ararken, bir türlü o istenilen pas kontağını kuramadılar. Kurduklarında ise Icardi’nin final pasları yanlış istikametlere gitti ve yıldız santrfor birinci yarıyı yalnızca bir isabetli pas ile bitirdi.
Olabilir, vakit zaman golcülerin performansı dalgalanabilir, gol orucu diye bir laf boşa çıkmamıştır. Misal o denli devirlerde skor yükünü kanat forvetler taşıyabilir. Fakat bilhassa sol tarafta Adekugbe-Kerem ahengi bir türlü istenen seviyesi yakalayamadı. Kerem daima içe kaçmaya meyilli fakat geriden gelen bekini bulamayınca aksi bölgeye oynamak zorunda kalıyor.
Okan Buruk’un sol bek durumu için hala başındaki birinci isim belirli değil. Görünen o ki, eldeki alternatiflerin hiç biri de istenen düzeyde değil.
O vakit gözlerimizi sağ kanada çeviriyoruz. Orada da tam aksisi bir durum kelam konusu. Sağ bek Boey maç içinde birtakım anlarda bindirmelerde eksik kalmış olsa da, genel olarak tamamdır. Lakin sağ açıkta oynayan oyuncular bir türlü istenen hamle katkısını sağlayamıyor. Yani Galatasaray’da otomobilin sol art ve sağ ön tekeri randımanlı gitmiyor.
Hal bu türlü olunca da üretemeyen bir imaj çiziyor sarı-kırmızılılar. İkinci yarı kulübeden gelen ataklar olumlu sonuç verince son dakikalarda evvel nefis bir gol, akabinde penaltı ile skoru bulan sarı-kırmızılılar rahat bir nefes aldı.
Belli ki lig kalan haftalarda yeterlice kızışacak. Bu kaliteli takımıyla Galatasaray her maç daha sabırla pas yapmaya dikkat etmeli. Zira dün akşamki oyun gösterdi ki, sarı-kırmızılılar gol bulma aceleciliği içinde oynadığı için son vuruşlarda, pas tercihlerinde yanılgı yapabiliyorlar.
Aklıma Galatasaray topluluğunun pankart yaptığı bir kelam geldi, “Mayıslar Bizimdir.” Neden inanır sarı-kırmızılılar bu kelama? Zira geriden gelip şampiyon oldukları çok dönem olmuştur. Başkanla puan farkını önemsemez, 8 de kapanır 18 de diye inanırlar. Ve birçok vakit işe de yaramıştır bu fikir. Bu fikri en düzgün bilen isimlerden biri Okan Buruk. Artık grubunu sakin, özgüvenli, yerin sahibi oyununa ikna etmeli. Aksi halde bu telaşlı oyun, puan toplamakta her hafta daha da zahmet yaratacaktır.