Büyük Birlik Partisinin (BBP) kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopterin düşmesine ait, hakkında “görevi berbata kullanmak” kabahatinden dava açılan, o dönem İstihbarat Şube Müdürlüğünde vazifeli eski emniyet amiri Dursun Özmen’in yargılanmasına devam edildi.
Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer ve oğlu Furkan Yazıcıoğlu ile ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, ablası Maviş Ocak, merhum gazeteci İsmail Güneş’in eşi Yasemin Güneş ve avukatları katıldı.
FETÖ’nün darbe teşebbüsüne ait, Sincan 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olan sanık Özmen, duruşmaya SEGBİS sistemiyle katıldı.
Mahkemeye gönderilen dokümanların okunmasının akabinde avukatlar, sanık Özmen’e soruları yönetti.
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, şahit olarak dinlenmesini talip ettiği, olay tarihinde sanık Özmen ile çalışan polis memuru Sezgin Bozkurt’un ana evraktaki, “İstihbarat dairesinde düzenlenen bilgi notunun kaynaklarla belirtilmek suretiyle rapora bağlanması gerekir. Bugüne kadar personel tarafından rastgele bir kaynak belirtilmesi kelam konusu değildir.” ifadesini hatırlatarak, sanığa, bilgi notunun rapor formunda hazırlanıp hazırlanmadığını sordu.
Sanık Özmen ise bilgi notlarının rapora bağlanmadığını, yalnızca fiziki ya da teknik takip yapıldığında rapora bağlandığını belirtti.
Yavuz, birinci bilgi notunun saat 17.07’de yayımlandığını, ikinci bilgi notunun saat 17.41’de, üçüncü bilgi notunun ise sonraki gün yayımlandığını belirterek ikinci bilgi notu ile üçüncü bilgi notu ortasında bu kadar vakit olmasının ve rastgele bir kurtarılan olmamasına karşın neden çabucak bilgi notu hazırlamadığının sorulmasını istedi.
Sanık Özmen, bu soruya ait, “Olaydan 40 dakika sonra İçişleri Bakanı benim bilgi içeriğinin tersine şimdi olay yerine ulaşılmadığına dair bir açıklama yapmıştır. Bunun üzerine resmi olay yeri bildirim formu da etraf vilayetlere aynı bilgi notunda olduğu üzere gönderilmiştir.” diye karşılık verdi.
Yavuz’un bilgi notunda “intikal edilmiştir” formunda katılık belirtilen tabir kullanıldığını lakin sanığın ise haber kaynaklarından ve internetten bilgi aldığını söylediğini belirtmesi üzerine Özmen, “Bilgi notunda yazılan bilgiler teyitsiz bilgilerdir. Teyitli bilgiler olsaydı, teyit eden kişinin kaynak bilgilerini açıkça yazardık.” sözünü kullandı.
“Üstlerimin talimatlarıyla hareket ettim”
Yazıcıoğlu ailesi avukatlarından Selami Ekici’nin, sanık Özmen’in 13 Ekim 2017’de duruşmada “Günah keçisi ben sayıldım, periyodun valisi, jandarma komutanı, emniyet müdürünün olayla ilgili bilgisi vardır. Lakin ben günah keçisi seçildim.” formundaki beyanını sorması üzerine Özmen, “Önceki savunmalarımı tekrar ederim. Ben vazifelerimi yerine getirdim. Üstlerimin talimatlarıyla hareket ettim. Bu olayda ben günah keçisi seçildim. Periyodun vazifelileri rütbe alırken, terfi ederken, kimisi genel müdür, danıştay üyesi, müsteşar olurken yalnızca bana dava açıldı ve ben mağdur edildim.” karşılığını verdi.
Avukat Ekici, periyodun Kayseri Emniyet Müdürü Orhan Özdemir ve Kayseri İstihbarat Şube Müdürü Ali Orhan Dinç’in, bilgileri ısrarla sanık Özmen’den aldıklarını söylemelerindeki ısrarın nedeninin sorulmasını istedi.
Bunun üzerine sanık Özmen, şöyle konuştu:
“Ben rastgele bir bilgi vermedim. Kayseri valisi, Kayseri jandarma komutanından bilgi alındığını söylüyor. Daha sonra bunu değiştirerek benden şifahen bilgi aldığını söylüyor. Şifahen bilgi lakin telefon yoluyla olur. Benim onlarla rastgele bir telefon konuşmam yoktur. Ayrıyeten bilgi notuna dayandıklarını söylüyorlar. Halbuki bilgi notu onlara geç ulaşmıştır. Kayseri Valisi Ali Orhan Dinç ve Orhan Özdemir’in kaynaklarını neden gizlediğini bilemiyorum. Amaç şaşırttıklarını düşünüyorum. Kayseri valisinin kendi sözünde bilgiyi jandarmadan aldığını söylemiştir, bunu da biliyorum.”
Ekici’nin, sanığın olayı öğrendikten sonra “kestirme” tabirle yer tespiti yaptırıp yaptırmadığının sorulmasını istemesi üzerine Özmen, “1 nolu bilgi notu yer tespiti için başkanlığa notu gönderdim. Bilgi notunun içerisinde yer tespiti için telefon numaraları vardı. Bunun üzerine bana haritalar gönderildi. Ben de bu haritaları ilgili ünitelere faks çektirdim. Yer tespiti çalışmasını vilayet yapmaz. TİB Başkanlığı ile daire başkanlığı da yapabilir. Vilayette bu imkan yoktur.” tabirini kullandı.
Özmen, isminin bu olaya karışmasından ötürü hayatını kaybedenlerin ailelerinden özür diledi.
Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için 19 Eylül’e ertelendi.
“İnşallah tam bir belge açılır”
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, adliye çıkışında yaptığı açıklamada, görülen duruşmanın ana belge ile birleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Mahkemenin eylül ayına ertelendiğini lisana getiren Yazıcıoğlu, devam eden süreçle ilgili sonuca ulaşmak istediklerini belirtti.
Duruşmanın ertelendiği tarihe kadar ana evrakın açılması temennisinde bulunan Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
“Mahkememiz eylül ayına ertelendi. İnşallah o vakte kadar da ana dosya açılır. Biz de tek bir belge üzerinden devam ederiz takibe. Birinci baştan itibaren belgelerin birleştirilmesini talep ediyoruz. Şu anda kolu kanadı her tarafı kırılmış, devi duruyor lakin kulağını gösterip bizi oyalıyorlar. İnşallah komple bir evrak açılır da daima birlikte ne olacağını görürüz zira bunun ismini biz de koyamıyoruz. Hukukun koyması lazım. Hukuk bize bir an evvel adaletimizi teslim etmesi lazım.”