Bugün İmralı’da Öcalan’la görüşen Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Abdullah Öcalan’ın kendisinin iki avukatına el yazısıyla bir sayfalık açıklama vermiş olduğunu öğrendik. Bugün uzun bir değerlendirme yaptık Abdullah Öcalan’la İmralı hapishanesinde. Görüşme esnasında söz açıklamaya geldiğinde o açıklandığını sanmaktaydı ancak bizden öğrenmiş oldu ki 18 Haziran 2019 tarihinde avukatlara savcılık üzerinden teslim edilmiş olan açıklama şimdi yayınlanmamış. Abdullah Öcalan bunu öğrendiğinde reaksiyon gösterdi.” dedi.
Öcalan’ın kendisine avukatlarına atfen bir not verdiğini lisana getiren Özcan, avukatlarının telefonlara karşılık vermediğini söyledi. Özcan, bu sebeple avukatlarıyla birlikte yapılması planlanan açıklamayı tek başına yapmak durumunda kaldığını aktardı.
Özcan, şunları söyledi:
“Biz akşam 17.00 civarında oradan ayrıldık. Avukatlarını aramaya başladım. Şu anda saat 21.00’e geliyor. Şu an itibariyle avukatlarından rastgele bir karşılık alamadım. Telefon, olağan bildiri ve WhatsApp iletisiyle, hatta avukatların birinin iletisi okuduğunu WhatsApp tekniğiyle öğrenmiş oldum. Kendilerinin gelmemesi sonucu benim bugünkü bu konuşmam, bu açıklamam aslında halkımızın o derin kültüründen beslenen bir tabiriyle söz edilebilir, ben bir emaneti açıklıyorum. Kim olursa olsun emanete ihanet edilmez. Yalnızca avukatlar değil, hiç kimse emanete ihanet edemez. Emanet kutsaldır.”
Doç. Dr. Özcan, Öcalan’ın 18 Haziran’da avukatlarına teslim ettiği, kamuoyundan gizlenen mektubu basın mensuplarıyla paylaştı.
Mektupta, “Son mevt oruçları ve açlık grevlerinin sona ermesi vesilesiyle kullanmak durumunda kaldığım şahsi inisiyatifim konusunda, muhtemel gelişmeleri de dikkate alarak bu açıklamayı yapma muhtaçlığı duydum. Tahlil sürecine ilişkin daha derinleştirilmiş ve netleşmiş bir tavırdan bahsettim. Mevcut gelişmelere de bu perspektiften baktım. Tahlil süreci sonrasına damgasını vuran ve Türkiye’nin klâsik ikilemini aşmayan, münasebetiyle daima çatışmacı ve kutuplaştırıcı üslubun başta Kürt sorunu olmak üzere tüm toplumsal problemleri ağırlaştırdığı ortaya çıkmış bir sonuçtur. Cumhur ve Millet ittifaklarının bu gerçekliğine karşılık HDP’de tabirini bulan demokratik ittifak ve irtibatlı demokratik müzakere opsiyonu tahlil odaklı olmayı temel almıştır.” tabirleri yer aldı.
Mektup, şöyle devam etti:
“Önümüzdeki periyotta gerek iç toplumsal, gerek bölgesel ve global sorunların daha da ağırlaşacağını göz önünde bulundurarak bu üçüncü yol tutumunun korunması büyük bir değer ve mana tabir etmektedir. Bu çerçevede HDP’de beden bulan demokratik ittifak anlayışı yeni seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmamalıdır. Demokratik ittifakın ehemmiyeti ve tarihî manası mevcut ikilemlere kendini angaje etmemesi ve şimdiye kadar olduğu üzere seçimlerdeki tarafsız çizgisinde ısrar etmesidir. Demokratik uzlaşı, özgür siyaset ve üniversal hukuk üçlü sacayağına dayalı çizgi en gerçek ve sonuç üretici siyasi platform durumundadır. İlgili tüm etrafları bu temelde hassas olmaya çağırıyorum.”
Özcan ayrıyeten, Öcalan’ın avukatlarına, “Ben sizden sonra Ali Kemal Özcan hocayla da görüştüm. Kendisine has geniş bir literatürü vardır. Umarım paylaşırsınız. Bildiriyi kendisine de okudum. Nasıl açıklanıp değerlendirileceğini tartıştım. Birlikte bildiriyi özüne uygun biçimde toplantı veya toplantılarda açıklayıp yorumlamanızın da faydalı olacağı kanısındayım. Görüşmek dileğiyle. Selam ve sevgilerimle.” notunu ilettiğini bildirdi.