Sean Parker’ın Napster’la müzik dünyasında yaptığı sarsıcı değişimin gerisine doğan kuşak, kendi yıldızını farklı keşfediyor. Medyada tek ismi duyulmayan rap yapan isimlere bayılıyor, tüm yapıtlarını, hayat kıssalarını ezbere biliyorlar. Z Kuşağı’nın büyük ilgi gösterdiği Küçükçiftlik Park’ta Future konserinin sahne önünden bildiriyorum.
Z Nesli için Future üzere bir ismi izlemek, büyük motivasyon olsa da organizatör Maximize, tarihin gör Açıldığı birinci günden bu yana Oligark’ın talihi ve şansızlığı, ‘yeni Reina’ algısı… Yaz dönemiyle bu benzetmelerin gölgesindeki marka, eski kraliçenin yerini alabilecek mi? İki periyodun iki farklı yeri olsa da, benzerlikleri üzerinden değerlendirmeye çalıştım.
Eğlenceye gelince; eski İstanbul gece hayatı olmamasından sebep, doğal Reina popülerliğine ulaşması vakit alacak. Şu periyot gece dışarıya çıkan yerli gezginleri düşününce, yabancı turistin daha farklı bir kimlik kazandıracağını söylemek yanlış olmaz. Lüks seyahat planlayıcıları İstanbul’da yapılacaklar listesine ‘Boğaz’da sabaha kadar dans’ için en uygun yer…
Karakuş’un ana restoranı
Reina’ya nazaran Oligark’ın en büyük avantajı, Umut Karakuş üzere bir şefin açılış periyodunda markaya kazandırılması. Her devir Reina’nın ana restoranında âlâ yemek çıksa da, o yemek algısı oturmamıştı. Burada şefin isminin büyüklüğü tabiatıyla müdavim oluşturmayı, kendisinin lezzetlerini tatma motivasyonuyla bir kitleyi getiriyor. Şef, kışlık devirde ‘Bey’ için hazırladığı menüyü Wine&Dine restoran için revize etmiş. Mesela çok farklı bir sosla hazırladığı Moules Marinier Belçika’da rastlayamayacağınız cinsten… Peynir dolgulu bostan patlıcan ve ciğer paye de çok farklı iki yorum. Şefin yemeklerinin masaya yansımasında servis çalışanı mükemmel.
Reina’nın restoran ruhu
Reina ruhunu hissettiren en büyük durumsa, Ali Akkaş ve Yücel Özalp markalarıyla Oligark kıyısında olmaları… Cümbüş öncesi restoran kurgusunda Dragon’la Reina’yı ayakta tutan bu ikili, şahane kurgular yapmış. Yücel Özalp Riga’yla balıkçıdan çok deniz mahsülleri restoranı olmuş diyebilirim. Ali Akkaş’ın oğullarının Ali’si tahminen de boğazda en yeterli görünümle kebap yiyebileceğiniz restoran. Karaköy Ali’den tanıdığımız ucakbaşı ustası Hasan Bey’in masalara gelip yaptığı sıra dışı gösterileri da farklı bir tecrübe. Sizi masadan kaldırıp, közde kahve yaptırtmaya çalışırsa şaşırmayın… Yerde ayrıyeten Yada Suşi ve bir İtalyan restoranı açılacak. düğü en büyük rap line-up’ını kurarak, küçük çaplı bir Woodstock yapmış. Sagopa Kajmer, Anıl Piyancı ve Gazapizm üzere her müziği ezbere bilinen bu isimleri sevmekten öte, hayranlar… “Pop ikon jenerasyonu bitti” derken, medyada görünmeyen çok büyük bir rap ikon nesli oluşuyor.
Dizileri tanınan yapıyorlar
Ülkenin tahminen de en uyanık bölümü diziciler de bunun farkında. Tanınan dizilerin hepsinde rap müzikler var. Figürler de müziğin kimliğine uygun, kelamların içini dolduran nitelikte karakterler. Sanılanın bilakis diziler rap’i değil, rap kültürü dizileri tanınan yapmış.
Rap seven Z Jenerasyonu, rahat, dökük ve gösterişsiz giyinse de ayakkabıyla servetini gösteriyor. Spor markalarının özel dizaynlarını giyen de, dünya modaevlerinin ‘ugly shoes’ yani kaba spor ayakkabılarını giyen de mevcut…
Sahnedeki isimlere gelince! Onların müziklerinde acı ve ıstıraba olduğu kadar lükse ve şatafata göndermeler var. Sözlerdeki bildirilerle Amerikalı meslek-taşlarına benzeseler de altın ve pırlanta olayını pek benimsememiş bizimkiler.
Meksikalı Rıfkı
Yerel lezzetlerin öteki mutfaklarla füzyonlanması, küresel yemeklere ilgiyi daha da diğer düzeye gitiriyor. Her ne kadar bizim şefler tarafından içi boşaltılmış bir terim de olsa, son füzyon keşfim Rıfkı, dürüm dünyasında yeni bir tartışma getirir. Bildiğimiz ana yemek karışımlarını wrap içinde servis etmek üzere olağanüstü bir fikirle açılmış. İşin lezzeti içinde olduğu kadar, dışına sarılı tortillada! Lavaş yerine Meksika lavaşı (!) kullanmasının en büyük yararını, ‘ısıyı koruması’ olarak yorumluyor markanın kurucusu Suat Ekiz…