Yönetmen koltuğunda Cevdet Mercan’ın oturduğu, ülkenin en ünlü basketbolcularından birinin isminin büyük bir skandala karışması sonucu eşinin hayatının alt üst olmasını mevzu alan dizinin karakterleri şöyle;
Deniz Gencer Akça (Burcu Özberk)
Güçlü bir bayan. Dahası güçlü görünmeyi seven, sadece yaralarını ve zayıflığını göstermemek için beşerlerle ortasına duvarlar örmekten çekinmeyen bir yapısı var. Pratik zekalı, tam bir sorun çözücü. Kendini, kendisine kurduğu çekirdek ailesini ve hayatını çok seven, ailesi ve duruşuyla gurur duyan ve tepeye oynayan biri o. Sabırlı lakin sabrı taşınca süratlice parlayabilen tutkulu bir kadın… Doğruluktan ve vicdanının sesini dinlemekten vazgeçemiyor. Babası ve annesinin geçmişi sebebi ile çocukluk travmalarına karşın yüreği katılaşmamış. Onu kardeşlerinden ayırmadan büyüten babasının yanında, daima çok sevilen ve değer verilen bir kız çocuğu olarak büyümesinin de tesiri büyük … Sevmeyi de sevilmeyi de biliyor.
Ateş Akça (Gökhan Alkan)
Son derece cazip bir adam Ateş. Bayanları, mıknatısın demir tozlarını çektiği üzere kendine çekebilecek cazibede biri. Lakin onun Deniz’i var… Eşi Deniz ile adeta bir kadro olmanın verdiği bir özgüven ve karizma var onda. Güzel bir sportmen olmanın ön şartı inanmak ve disipline olmak. Ateş’de bu ikisi de var. Çok uygun bir baba Ateş. Kızı Düş ona adeta tapıyor. O da kızına büyük bir aşkla bağlı… Tekrar işinden dolayı görünüşüne, beslenmesine büyük değer veriyor. Bu ikisine biraz takık olduğu bile söylenebilir. En derinde bir geç kalma korkusu var. Hayata geç kalma. O yüzden garantici ve temkinli bir adam… Bu özelliklerinden ötürü bazen önceliklerini şaşırıyor, ruhunun karanlık dehlizlerinde kayboluyor.
Zeynep Gencer (Selin Şekerci)
Acılaşmış bir bayan Zeynep. Yüreği katılmış kalmış üzere. Meğer pek de vakit zaman çatıştığı kardeşiyle ortak bir özelliği, o da insanlardan kaçmak, saklanmak için duvarlar örüyor. Kimi vakit huysuzluğu da Zeynep’in duvarı. Çocuğunun olmaması ve kendisini yarım hissetmesi onu şifacılığa daha da yönlendirmiş zamanla… Toprakta, otlarda, esansların ve toprağın gücünde arıyor ruhunu şifalandıracak enerjiyi… Genç yaşta kaybettiği annesi Nevbahar’dan el almış… Şimdilerde ürettiği şifalı bitkilerden esansiyel yağlar, bitkisel karışımlar hazırlayarak diğerlerine şifa sunarak kendi şifasını arıyor… Uzun bir boşanma depresyonunun akabinde yeni yeni toparlanıyor. Hala eski kocası Engin’e karşı hisleri var ve ortalarında karşı koyamadıkları çekim. Bir Romeo Juliet öyküsü adeta onlarınki….
Ali Gencer (Özgün Karaman)
Sessiz, saf bir genç adam. Utanıyor Ali. Hem kendi başına iş açıp, dolandırılıp mahpusa girdiği için hem de ailesinin yüzünü kara çıkardığını düşündüğü için… Ve eski eşi, oğlu Aslan’ın annesi Narin’i çok sevdiği için, onun uğruna başını belaya sokup mahpusa girdiği, sabıkalı olduğu için kırgın kendisine. Hislerini ve fikirlerini muhakkak etmeyi sevmeyen biri o. İki baskın ablanın gölgesinde kalmış. İçten içe büyüyen, patlamaya hazır bir öfkesi var. Ve bir de hayali… babadan kalan toprağı işlemek… Oğlu Aslan olmasa tahminen hayatta olmayabilirdi Ali. Fakat bir oğlu var. Eski eşi Narin’in sahip çıkmadığı, öteki bir hayata savrulurken geride bıraktığı oğlu için yaşıyor ve daha uygun bir adam olmaya çabalıyor. Onun için başarılı olmak, onun hayranlık duyduğu bir baba olmak istiyor. Çok düzgün bir gözlemci ve yeterli bir çiftçi.
Kraliçe birinci kısmıyla 22 Mart Çarşamba akşamı saat 20.00’de Kanal D’de…