Dönemin Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazı Tanılır, eski vali yardımcısı Servet Güngör, eski Vilayet Jandarma Kumandanı Sezai Akgün, eski Vilayet Emniyet Müdürü Necdet Çelikbilek, eski Kahramanmaraş Sivil Savunma Müdürü Hüsamettin Bulut, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Gürsel Aktepe, Emniyet Genel Müdürlüğü Telekomünikasyon Bağlantı Başkanlığı (TİB) Temsilcisi Hüseyin Keskinkılıç, Jandarma Genel Komutanlığı TİB Temsilcisi Yaşar Kalkan ve Jandarma Genel Komutanlığı Bilgi Sistemleri Teknisyeni Süleyman Akdoğu, “görevi berbata kullanma” cürmünden yarın hakim karşısına çıkacak.
Sanıkların üst seviye kamu vazifelisi olması nedeniyle yargılama, birinci derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 5. Ceza Dairesinde yapılacak.
– İddianame
Yargıtay Başsavcısı Mehmet Akarca tarafından 9 üst seviye kamu vazifelisi hakkında hazırlanan iddianame, yargılamanın yapılacağı Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmişti.
İddianamede, periyodun Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazı Tanılır, eski vali yardımcısı Servet Güngör, eski Vilayet Jandarma Kumandanı Sezai Akgün, eski Vilayet Emniyet Müdürü Necdet Çelikbilek, eski Kahramanmaraş Sivil Savunma Müdürü Hüsamettin Bulut, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Gürsel Aktepe, Emniyet Genel Müdürlüğü Telekomünikasyon Bağlantı Başkanlığı (TİB) Temsilcisi Hüseyin Keskinkılıç, Jandarma Genel Komutanlığı TİB Temsilcisi Yaşar Kalkan ve Jandarma Genel Komutanlığı Bilgi Sistemleri Teknisyeni Süleyman Akdoğu’nun “görevi berbata kullanma” kabahatinden yargılanması istendi.
İddianamede, helikopterin düşmesinden sonra, arama-kurtarma faaliyetlerinde misyon alan başta devrin Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır olmak üzere şüphelilerin aktif ve önemli bir çalışma yürütülmesinde misyonlarının gereklerine karşıt hareket ettikleri tespiti yapıldı.
Bu kapsamda, Vilayet Jandarma ve Vilayet Emniyet Müdürlüğü vazifelilerinin kazaya uğrayan ve yardım talep eden gazeteci İsmail Güneş’in cep telefon sinyal bilgisi ve GSM numaralarından yer tespiti ile ilgili TİB’den saat 16.00’ya kadar rastgele bir yer tespiti talebinde bulunmadıkları, bu talebin gecikmeli olarak 16.30’da kuşkulu Hüseyin Keskinkılıç’a ulaştırıldığı belirtildi.
Ayrıca, cep telefonu sinyal bilgisi ve GSM numarasından yer tespiti ile ilgili hususta TİB’de vazifeli emniyet temsilcisi Hüseyin Keskinkılıç ile jandarma temsilcisi Yaşar Kalkan’ın sahip oldukları sorumluluğa uygun bir formda vaktinde inisiyatif kullanamayarak, bölgenin haritalarının hazırlanmasında gecikmelerin yaşanmasına neden oldukları vurgulandı.
İddianamede, hususun hayati bakımdan aciliyetine karşın Süleyman Akdoğu’nun çalışmalarında kâfi ihtimamı göstermediği, Vilayet Emniyet Müdürlüğü bildiriminin içeriği ve aciliyeti karşısında, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Gürsel Aktepe’nin beklenen sürat ve aktiflikte inisiyatif kullanmayarak, süreçte uzama ve aksaklıklara yol açtığı anlatıldı.
Kriz merkezinin birebir gün içinde saat 23.30 ve sonrasında aranacak alanı daraltan teknik bilgilendirme ve bunu doğrulayan bölgede yaşayan vatandaşlarla kimi kurum ve kuruluş yetkililerinin tabirlerini kıymetlendirme dışı tutup, bu bilgilendirmede yer alan bölgeyi bir sonraki gün yürütülecek arama ve kurtarma planlarına dahil etmediği, bunun gayeye ulaşma sürecinde aksama ve gecikmelere neden olduğu kaydedildi.
Şüphelilerin planlama, örgütleme, işçi idaresi ve yönlendirme ile raporlamada, uyumlu bir biçimde faal bir çalışma yürütemedikleri aktarılan iddianamede, bu biçimde tüm şüphelilerin misyon ve yetki alanlarına giren işleri yerine getirirken ilgili mevzuat ve yönetmelik kararlarına muhalif formda vazifelerinin gereklerine uygun davranmayarak bireylerin mağduriyetlerine neden olmak suretiyle misyonlarını berbata kullandıklarının anlaşıldığı bildirildi.
– Davanın geçmişi
Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki Mustafa Kaya İstektepe, Erhan Üstündağ, Murat Çetinkaya, Yüksel Yancı ile gazeteci İsmail Güneş, bulundukları helikopterin 25 Mart 2009’da Kahramanmaraş’ta düşmesi sonucu hayatını kaybetmişti.
Arama kurtarma çalışmalarında ihmali davranışlarda bulundukları argümanıyla kimi kamu vazifelileri hakkında şikayette bulunulmuş, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, bir kısım şüphelinin sıfatı ve cürüm yeri prestijiyle evrakının ayrılıp görevsizlikle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vermişti.
Başsavcılık periyodun Valisi Mehmet Niyazi Tanılır ve başka kamu vazifelisi şüpheliler tarafından ön inceleme için belgeyi İçişleri Bakanlığına göndermiş, Bakanlıkça verilen “Olayla ilgili ön inceleme yapılmasına gerek olmadığına ve şikayetin sürece konulmamasına dair karar” Danıştay tarafından 2 Aralık 2010’da kaldırılmıştı.
Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı Teftiş Şurası Başkanlığınca yapılan inceleme sonucunda ise 3 Mayıs 2011’de ilgili kamu vazifelileri hakkında soruşturma yapılmasına müsaade verilmemesi kararlaştırılmış, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu karara itiraz etmeyerek, belgeyi “kayıttan düşme kararıyla” sonuçlandırmıştı.
Ancak birtakım müştekiler tarafından yapılan soruşturma müsaadesi verilmemesine itirazı görüşen Danıştay 1. Dairesi, 2 Şubat 2012’de bu kararı da kaldırdı ve belgeyi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına geri gönderdi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 19 Temmuz 2016’da periyodun Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır, Vali Yardımcısı Servet Güngör, Vilayet Alay Kumandanı Sezai Akgün, Vilayet Emniyet Müdürü Necdet Çelikbilek, Vilayet Sivil Savunma Müdürü Hüsamettin Bulut ile öteki kamu vazifelilerinin helikopterde seyahat edenlerin telefon numaralarından alan ve pozisyon bilgisi belirleme sürecinde misyon gereklerine uygun davrandıkları, bu süreçte ihmali davranış sergileyerek vazifesi berbata kullanma kabahatini işlediklerine dair haklarında kamu davası açılması için kâfi kuşku oluşturacak kanıt bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi.
Kazada hayatını kaybedenlerin itiraz kanun yoluna başvurması üzerine belgeyi görüşen Yargıtay 6. Ceza Dairesi de 18 Ekim 2016’da bu itirazı reddetti.
Adalet Bakanlığı ise bu karara karşı kanun faydasına bozma talebinde bulundu.
Talep üzerine belgeyi görüşen Yargıtay Ceza Genel Heyeti, şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın eksik araştırmayla verildiğine ve kaldırılmasına hükmetmişti.