Olay, geçen şubat ayında İnönü Caddesi’nde meydana geldi. Fen Bilimleri Temel Lisesi 4’üncü sınıf öğrencisi Soykan Özgizler, daima alkol aldığı öne sürülen babası Sertaç Özgizler ile bu nedenle tartışmaya başladı. Tekrar alkollü olan Sertaç Özgizler, mutfaktan aldığı bıçakla Soykan’ı kalbinden bıçakladı. Kanlar içinde kalan Soykan, uzaklaşmak için daireden çıkıp merdivenlerden koşarak inerken, birinci katta yere yığıldı. Gürültü üzerine konutlarından dışarı çıkan bina sakinleri, Soykan’ı görüp, polis ve sıhhat takımlarına haber verdi. Gelen sıhhat takımının yaptığı denetimde, Soykan’ın ömrünü yitirdiği belirlendi. Gözaltına alınan Sertaç Özgizler, emniyetteki süreçlerinin akabinde sevk edildiği adliyede tutuklanırken, hakkında ‘Çocuğunu taammüden öldürmek’ hatasından dava açıldı.
‘SARHOŞ DEĞİLDİM’
İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasına tutuklu sanık Sertaç Özgizler, boşandığı eşi müşteki Sibel Dalgıç, Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen İhtimam ile tarafların avukatları katıldı.
Oğlunun vefatına neden olan bıçağın Soykan’ın kalbine nasıl isabet ettiğini hatırlamadığını söyleyen Özgizler, “Annesi Sibel Dalgıç’la 2014 yılında boşandık. Oğlum benimle birlikte yaşıyordu. Annesiyle ayrıldığım periyottan sonra çok agresif olmuştu. Ben ona bu süreçte hem annelik, hem babalık yaptım. Olay günü çok garip davranıyordu. Olağandan de agresif ve sonluydu. Odasında bıçaklarla oynadığını gördüm. Daima bıçaklarla oynardı. Salondan odası görünüyordu. Odasına gidip bıçaklarla oynamamasını söyledim. Ayrıyeten arabası otoparka neden çekmediğini sormuştum. Bıçakla oynamaya devam edince ‘Efe misin, mafya mısın?’ dedim. Soykan bana ‘Her şeye karışıyorsun, bıktım artık’ diye yanıt verdi. Bu sırada sakinleştirmek için kolunu tuttum. O da benim kollarımdan tutarak yatağın üzerine çıktı. Bu sırada ortamızda arbede oldu. Bıçağın yere düştüğünü gördüm. Odadan bağırarak çıktı. Nasıl yaralandığını hatırlamıyorum” dedi.
Hakimin, olaydan 1 saat sonra yapılan alkol muayenesinde 1.93 promil alkollü olduğunun saptandığını hatırlatması üzerine sanık Özgizler, “1.93 promil alkollü olabilirim. Buna karşın sarhoş değildim, lakin bıçağın Soykan’ı nasıl yaraladığını hatırlamıyorum” dedi.
‘BIÇAK DEYİNCE KENDİMİ KAYBETTİM’
Sanığın boşandığı eşi Sibel Dalgıç, oğlunu kaybettiği için çok üzgün olduğunu tabir ederek, “Soykan çok içine kapanık bir çocuktu. Çok konuşmazdı. Olay günü babası bana ileti atarak İstanbul’a gideceğini ve Soykan’a göz kulak olmamı söyledi. Ben de oğlumu aradım. Müsait olmadığını söyledi. Saat 23.00 üzere babası aradı. Telefonda küfürler hakaretler yağdırıp ‘Senin yüzünden oldu. Ne kederler açtın başımıza’ dedi. Ben de ne olduğunu sordum. Bana ‘Bıçak’ diye karşılık verince kendimi kaybettim. Sonrasını hatırlamıyorum. Kendisi daima alkol alırdı. Soykan da bana bu durumdan şikayetçi olduğunu anlatırdı” dedi.
Sanıktan şikayetçi olduğunu söyleyen Dalgıç’ın akabinde kelam alan Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen İhtimam, davaya müdahil olmak istediklerini belirterek, sanığın tabirinin kurgu üzerine dayalı beyanlar olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. Acılı annenin avukatı da sanığın evladını öldürmesine karşın rastgele bir pişmanlık ve ıstırap duygusu göstermediğini, bunun dikkate alınmasını talep etti.
Duruşmada şahit olarak söz veren apartmandaki komşuları da sanık ile oğlu Soykan ortasında sık sık tartışma yaşandığını, olay saatinde meskenden bağrışma ve boğuşma seslerinin geldiğini söyledi.
Mahkeme heyeti, bakanlık avukatı ile annenin davaya katılma taleplerini kabul ederek, belgedeki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.