Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Osaka’da düzenlenecek G20 başkanlar tepesine katılmak üzere Japonya’ya hareketi öncesi gündeme dair açıklamalarda bulundu. “Mülteciler sorununu G20’de gündeme getireceğiz. En kıymetli bedeli ödeyen ülke Türkiye’dir. Memleketler arası işbirliğinin artırılması ve külfet paylaşımı için görüşlerimizi muhataplarımızın dikkatine sunacağız” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
BİZDE GİZLİ KALSIN: (ABD’nin S-400 konusundaki yaptırım açıklamaları ve Türkiye’nin bir B planının olup olmayacağı) S-400 ile ilgili birçok defa gerek şahsım gerek ilgili arkadaşlarım işin bittiğini teslim sürecinde olduğunu söz ettik. Nedense söylediklerimize pek inanılmıyor, bizim dışımızda söylenenler prestij görüyor. Türkiye bir NATO ülkesidir, Amerika da NATO üyesidir. NATO ülkeleri birbirine yaptırım uygulamaya başladıysa doğrusu bunu bilmiyorum. ABD ile münasebetlerimiz stratejik paydaşlık çerçevesinde yürümektedir. Trump ile yaptığım görüşmelerde bu izlenimleri hiç almadım ancak alt kademelerde birileri bunu dillendiriyor, konuşuyor. Bu seyahatimizde de ikili görüşmemizde bu mevzuyu ele alma fırsatımız olacak. Fakat b planı c planı bunları bizden bu türlü; daha doğmamış çocuğa don biçmeyelim. Bizde gizli kalsın, adeta çeyiz sandığında kalsın vakti gelince meydana çıkarırız.
BU İŞ BİTMİŞTİR: (Kılıçdaroğlu’nun referandum çağrısı) Sayın Kılıçdaroğlu kendi söylüyor kendi dinliyor. Bu yeni idare sistemine biz parlamento kararıyla mı girdik yoksa AK Parti kendi verdiği kararla mı girdi, yoksa millete mi gitti. Bunun kararını millet vermedi mi? Şu anda bir yılı geride bıraktık eksiğiyle artısıyla her şey ortaya çıkıyor. Bu türlü akşam yat, sabah kalk referandum; dünyanın hiçbir yerinde bu türlü bir şey yok. Bundan sonraki süreçte de nerelerde aksamalar varsa bunları gidererek yola devam ederiz. Ondan evvel parlamenter sistemi denedik. Bizi nerelere getirdiğini biliyorsunuz, çok bedeller ödedik. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu sözüyle hareket edecek değiliz. Şu anda yola koyulduk yolumuza tıpkı kararlılıkla devam ediyoruz.
MİT ÇALIŞMA YAPAR: (Öcalan’a akademisyen ziyareti) Cezaevinde yatanlara hangi kurum hangi koşullar altında müsaade eder bunların hepsi aşikardır. Hangi kurum bu, Adalet Bakanlığıdır, müracaat yapılmıştır. Bununla ilgili olarak bakanlığımız hatta hatta ben daha ileri gidiyorum MİT bu çalışmaları yaparken kime, nasıl müsaade vereceğini kanunlara kayıtlı olarak bu adımları atar ve ona nazaran değerlendirmesini yapar.
TRT’DEKİ ARKADAŞLARIMIZ BİLİR: (Osman Öcalan’ın TRT röportajı)Ben Osman Öcalan’ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyorum. Lakin TRT’ye müracaat etmiş ve TRT Kürdi’de bu türlü bir program yapmışsa bunu da TRT’deki arkadaşlarımız bilirler.
WİN-WİN TEMELİNE DAYALI: (ABD’de onaylanan Doğu Akdeniz tasarısı) Gündeme gelirse görüşürüz ancak bu bölgede Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ın hakları var. Bu ismi geçen ülkelerin nereye kadar hakları var, hele hele Amerika’nın orada ne hakkı var, Amerika Senatosu bu türlü bir kararı nasıl alıyor, bunların hepsi soru işareti. Bizim garantörlük hakkımız var. Yunanistan konuşur, zira garantör ülke, İngiltere konuşur o da garantör ülkedir. Bu denizlerden çıkabilecek nema neyse Kıbrıs’ta yaşayanların orada eşit hakkı vardır. Biz paylaşmasını biliriz, bizim prensibimiz win-win temeline dayalıdır.
BİZ BİLİRİZ: (Binali Yıldırım’a yeni misyon verilip verilmeyeceği) Bunlar bilhassa partimiz içinde bir fitnenin çıkarılmasına yönelik atılmış adımlardır, söylemlerdir. Bu tıp telaffuzlara kimsenin kulak asmaması gerekir. Ne vakit, nerede, kimi, nasıl değerlendireceğimizi biz pek düzgün biliriz. AK Parti dışarıdan denetim edilen bir parti değildir. AK Parti bütün kararlarını kendi çinide istişare sistemleriyle alır.