Brand Finance tarafından “Türkiye’nin En Pahalı Markaları-Turkey 100” çalışmasının 12’ncisini tamamlandı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye nazaran, listede birinci sırayı 1 milyar 735 milyon dolarlık marka bedeliyle THY alırken, şirketi 1 milyar 637 milyon dolarlık marka bedeliyle Ziraat Bankası takip etti.
Listede üçüncü sırayı 1 milyar 344 milyon dolarlık marka kıymetiyle Garanti Bankası alırken, Türk Telekom 1 milyar 185 milyon dolarla dördüncü, Turkcell 1 milyar 182 milyon dolarla beşinci sıraya yerleşti.
Marka bedeli 1 milyar 135 milyon dolar olarak belirlenen İş Bankası listenin altıncı sırasına yükselirken, kurumu 934 milyon dolarla Akbank, 837 milyon dolarla Arçelik, 647 milyon dolarla Yapı Kredi, 458 milyon dolarla Ford Otosan izledi.
En bedelli 100 markanın toplam bedeli 19,8 milyar dolar
Araştırmaya nazaran, Türkiye’nin en pahalı 100 markasının toplam bedeli 19,8 milyar dolar olarak hesaplandı.
Listeye bu yıl türlü iş kollarından 7 yeni marka dahil olurken, Enerjisa 31, Şok Market 34, Nef İnşaat 35, MLP Sıhhat 51, Yataş 61, Avivasa 95 ve Desa Deri 98’inci sıradan listeye girdi.
İlk 100’de yer alan markaların bedellerinde en yüksek artış yüzde 19 ile Koçtaş’ta gerçekleşti. Şirket bu artışla 49’uncu sıradan 39’uncu sıraya yükseldi. Kelam konusu periyotta marka kıymetinde en yüksek düşüş ise yüzde 73 ile İntema İnşaat Malzemeleri’nde oldu. Şirket 64’üncü sıradan 88’inci sıraya geriledi.
Futbol kulüpleri ortasında birinci sırada Beşiktaş var
Dünyanın en pahalı 50 futbol kulübü listesine giremeyen Türk kulüplerine bakıldığında, ülke sıralamasında Beşiktaş 107 milyon dolarlık marka kıymetiyle birinci sırada yer aldı.
Türkiye’nin en kıymetli markaları ortasında 38. sırada bulunan Beşiktaş’ı, 89 milyon dolarlık marka kıymetiyle Fenerbahçe, 60 milyon dolarla Galatasaray ve 26 milyon dolarla Trabzonspor izledi.
“Türk şirketleri dünya markası olma amacından vazgeçmemeli”
Brand Finance Türkiye Yöneticisi Saygıdeğer İlgüner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2018 bilgileri temel alınarak gerçekleştirilen çalışmaya nazaran hasılatların hem ölçü hem de kur farkı nedeniyle azalmasının marka bedellerini olumsuz etkilediğini belirterek, başta bankacılık, telekomünikasyon, gıda-perakende olmak üzere Türk şirketlerinin global oyuncular haline gelmesi ve hasılatlarının büyük kısmını yaygın global para üniteleriyle gerçekleştirmeleri halinde kur riskinden daha az etkileneceklerini ve marka kıymetlerini koruyacaklarını söz etti.
İlgüner, bunun için tüm şirketlerin “dünya markası” amacından şaşmamaları ve her vakit markalarını global ölçekte bedelli hale getirmek için uğraş harcamaları gerektiğini belirterek, bu uğraşın hem kendileri hem de ülke açısından hayati ehemmiyette olduğunu söyledi.