Bu hafta sizi Mine Yücesoy Dirancı ile tanıştırmak istiyoruz. 20 yıllık insan kaynakları deneyiminden sonra kurumların düzgün önder yetiştirmesi ve çevik insan kaynakları süreçlerinin kurgulanması için kendi işini kuran Mine, bölüme girmeyi planlayanlara “Kendini tanımak, kendi emelini bulmak üzere çalışma yapmasını” öneriyor. Tanıştığı herkesten ilham alan Mine, bize de her gün ilham veriyor.
– Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Bizim İK İşleri’nin kurucusuyum. 20 sene Türkiye ve yurt dışında insan kaynakları alanında çalıştıktan sonra, kendi işimi kurdum. İş dünyasında daha âlâ başkanların olması için çalışmayı kendime vizyon edindim. Bu nedenle liderlik gelişim ve kurumların âlâ başkan yetiştirmesi için çevik insan kaynakları süreçlerinin kurgulanmasında kurumlara danışmanlık yapıyorum.
Özgüven sınavı
– Sizi önder ya da kişi olarak değiştiren, olgunlaştıran, buymuş dedirten bir başarısızlık anınız var mı? Paylaşabilir misiniz?
Olmaz mı! Viyana’ya iş için gittiğim vakit 32 yaşında 5 farklı ülkeden gelen bireylerden oluşan bir takımı yönetiyordum. Yöneticim benden mevcut durumu tahlil eden bir sunum yapmamı rica etti. Günlerce tek başıma, hiçbir yardım almadan en yeterli sunumu hazırlamaya çalıştım. Kendi başıma yaparsam ve yardım almazsam alkış alacağımı düşündüm fakat düşündüğüm üzere olmadı. Sunumu yaptığımda yöneticim “Sen bizi hiç anlamamışsın” dedi ve yıkıldım. O an Türkiye’ye geri dönmek istedim. Daha sonra yine vakit alarak, bu sefer etrafımdaki tüm paydaşları işin içine katarak, yardım alarak çalışarak bir sunum hazırladım ve özgüvenimi tekrar kazandım.
– Yönetici olan bir bayan olmak hakkında gerçek bilinen yanlışlar nelerdir?
Kendi ailesini kurduğunda işini ikinci plana atacağı, bayan başına kimi ülkelere gidemeyeceği, birtakım işleri yapamayacağı, teknik olarak maharetinin yetersiz olması bence en yanlış bilinenler. Hayatım boyunca karşılaştığım bayanlara ve erkeklere baktığımda bunların cinsiyetten bağımsız kriterler olduğunu gördüm.
– Sektörünüze girecek bir teşebbüsçü ve yeni mezuna teklifleriniz nelerdir?
Kendini tanımak, kendi hedefini bulmak üzere çalışma yapmasını çok öneririm. Kendi vizyon ve bedellerini belirlemesi için bir rehber, mentör bulmasını çok tavsiye ederim. Tutkuyla yapabileceği bir iş bulmak için iş, dal ve şirketleri denemesini çok isterim.
Planlı yaşıyor
– Bir gününüz nasıl geçiyor? Gün kaçta başlıyor, kaçta bitiriyorsunuz işi?
Genelde sabah erken başlıyor. 7.30 üzere uyanmış ve kahvemi içiyor oluyorum. Kahvemi içerken, o günümü planlıyorum ve gün başlıyor. Akşamları kesinlikle 17:00’de işlerimi tamamlamayı ve akşamları spor, ailemle vakit, kendimle vakit geçirmeyi ajandama ekliyorum. Eğitim tasarım işi varsa, sessizlikte akşam da çalışmayı tercih ettiğim durumlar ender de olsa oluyor.
– Mutlu bayan, memnun erkek, memnun eş. İş hayatında başarılı olmak bir ekip oyunu. Bu yoğunlukta eşimi ihmal ediyorum tasasında olanlara ne önerirsiniz?
Planlama yapmalarını ve disiplinli olmalarını öneririm. -meli, -malı’lardan daha çok hayatı planlamanın değerini çok yeterli anladım. Ben teknolojiden yardım alıyorum. Tüm aklımdakileri, beşerlerle geçireceğim vakti, spora gideceğim vakti takvime yazıyorum. Planlıyorum ve takip etmeye çalışıyorum. Eşimle geçireceğim vakti da planlıyorum. Organize ediyorum.
– Hedeflerinizi nasıl koyarsınız? Artık, 1 yıl, 5 yıl, 10 yıl…
Hedef koymak benim için hayal etmek demek. Şimdiki amacım işimi büyütmek. 1 yıl içerisinde yeni bir maharet kazanmayı, 5 sene içerisinde dünyada ziyaret ettiğim kentlerin sayısını iki katına çıkarmayı istiyorum. 10 sene sonra bir insan kaynakları okulu kurma gayem var.
Kahraman yok ilham var
– İşte kilitlendiğinizi hissettiğinizde ne yaparsınız?
Öncelikle yürüyüşe çıkarım. Yardım ve ilham almak için kimlere gidebilirim, bu yürüyüş sırasında düşünür, çabucak harekete geçerim.
– Şu an hangi kitabı okuyorsunuz?
Şu an Dilara Gürcü’nün Ortamızda Kalmasın isimli kitabını okuyorum. Bence her bayanın okuması gereken bir kitap.
– Çantanızda olmazsa olmaz ne var?
Yedek lenslerim, kalem ve parfüm.
– Kapalı kahramanız kim?
Tanıştığım her şahıstan bir ilham almayı öğrendim. Spesifik bir kahramanım yok.
Sivil toplum dönüm noktası
– Hayatınızın dönüm noktası ne idi?
İki dönüm noktası var. 19 yaşında üniversite sırasında memleketler arası bir STK olan AIESEC ile tanışmam ve faal çalışmaya başlamayı seçmek benim için bir dönüm noktası oldu. Artık tüm iş ve özel hayat irtibatlarımın birçoklarını bu çalışmaya borçluyum. Bir de Viyana’daki işi kabul etmem benim için bir dönüm noktasıydı. 3 sene boyunca tek başıma öteki bir ülkede yaşamak, 12 ülkenin size bağlı olduğu bir işte çalışmak beni çok geliştirdi.
– 20 yaşına dönseydiniz neyi farklı yapardınız?
Kendime daha çok güvenir, daha teşebbüsçü olurdum.
Gerçeğin peşinde
– İşte sizi çıldırtmak için ne yapalım?
Samimi ve gerçek olmazsanız çıldırabilirim. Olduğu üzere görünen, kelamını tutan ve tutkusu olan beşerlerle çalışmayı tercih ediyorum.
– Şu an bu işi yapmıyor olsaydınız ne yapıyor olurdunuz?
Değerlerim ortasında paylaşmak ve yardım etmek var. Büyük olasılıkla öğretmen olurdum diye düşünüyorum. Şimdiki mesleğimle de örtüşüyor aslında.
BinYaprak nedir?
Kız kardeşim! Biz çalışma hayatında birbirimize takviye olmak için BinYaprak’ta daima bir ortada olan kadınlarız. Dijital işte kız kardeşlik networküyüz. İlham veren Birinci Yapraklarımız, bize dayanak olan İlham Veren Şirketlerimiz, aklımızdaki soruları cevaplayan ve yürek veren bayanlarımız, bayanın iş hayatında yükselmesi için ben de varım diyen erkeklerimiz ile 10 bin üyelik ‘ilham ve takviye platformuyuz. Kıssanın ve deneyimin biricik olduğuna inanıyor ve seni çok merak ediyoruz!