Udî Mehmed Fahri Beyefendi ile Tanburî Cemil Beyefendi üzere usta sanatkarların hayat hikayeleri aktarılırken ilahilerden güfte mecmualarına, türkülerden nota defterlerine dek eşsiz bir birikim sunuluyor. Tunçay, 40 yıllık emeğinin eseri bu kapsamlı yapıtında şunları söylüyor: “Türk müziğinin daha ağır ve yaygın yaşayan tarafının icra olmasına karşın, bilhassa sesin kaydedilebildiği tarihlerden, yani 19’uncu yüzyıl sonlarından öncesinin daha muğlak bir birikim olduğunu söyleyebiliriz.”