THY Euroleague’de erteleme maçında Emperoio Armani Milano’yu konuk eden Fenerbahçe Beko 82-75’lik skorla 29. maçında 12. mağlubiyetini tattı, birinci 4 gayesinden biraz daha uzaklaştı.
Pierre’in sakatlığının bu grubu çok yıpratacağı belirliydi. Sonuçta alanda her şeyi yapabilen bir isimden mahrum kaldı temsilcimiz. En büyük özelliği de uzun beşlerde rakiplere yarattığı düşüncelerdi. Onun yokluğundaki en kritik soru, Itoudis’in yeniden uzun beş mi arayacağı, yoksa grubu kısaltıp farklı bir sistemi mi oturtacağıydı. Coach birinci tercihini, uzun gruptan yana kullandı lakin Biberovic’den bir Pierre çıkmayacağı da çok net ortadaydı. Pierre’in sırtı dönük oyunları, ceza şutlarındaki yüzdesi üzere rakip savunmayı açan bir etken bulamadı Fenerbahçe alanda, Calathes ile Wilbekin, hatta şutlarını bu dönem çok muteber hale getiren Hayes de hiç devreye giremeyince tempomuz beklentimizin çok altında kaldı. Atak ribauntlarındaki Motley tesiri, kadronun 2. çeyrekteki savunma gücü, Guduric’in farkı eritirken cesurca potaya gidişleri aslında kadronun ne kadar istediğini gösterdi lakin şutlar girmeyince sonuç da gelmedi.
2. yarıdaki Napier gösteri, ne yazık ki alıştığımız imgeydi, her maçta rakip kısaların bir adedinin öne çıkması bu dönem sık sık görüldü. Fark 14 sayıya kadar çıktıktan sonra Calathes-Wilbekin ikilisini kenara alarak direksiyonu Guduriç ile Edwards’a teslim eden Itoudis bu ikiliden beklediğini da aldı, maça heyecan getirdi ancak ne yazık ki artık çok geçti. Bu maçın bir kazanımı, Edwards’a inanç verilmesi halinde yapabileceklerinin bir sefer daha görülmesiydi. Lakin kritik nokta burada ona güvenilmesi ve hissettirilmesi…